Duhan Suresi Anlamı ve Fazileti
Duhan Suresi Nedir?
Duhân Suresi, Kuran’ın 44. suresidir ve toplamda 59 ayetten oluşmaktadır. Bu sure, adını içerdiği “duhan” kelimesinden almaktadır, ki bu kelime “duman” anlamına gelir. Duhân Suresi’nin Mekke devrinin sonlarında indirildiğine inanılmaktadır.
Duhan Suresi Dinle
Duhan Suresi Ne Anlatır?
Duhan Suresi, kitaba ve peygamberlere olan inancın hayati önemini vurgulayarak, bu inanca sahip olmayanların dünya hayatında karşılaşacakları zorluklara ve ahirette çekecekleri azaba dikkat çeker. Ayrıca, iman edip kötülükten kaçınanların ebedi mutluluğa ulaşacakları belirtilir. Bu sure, inanç ve amel birlikteliğinin insanın hayatını dünya ve ahirette nasıl etkilediğine dair önemli mesajlar içermektedir.
Duhan Suresi Arapça Okunuşu
Bismillahirahmanirrahim
1. Ha mim
2. Vel kitabil mübiyn
3. İnna enzelnahü fı leyletim mübaraketin inna künna münzirın
4. Fıha yüfraku küllü emrin hakiym
5. Emram min ındina inna künna mürsiliyn
6. Rahmeten mir rabbik innehu hüves semiy’ul aliym
7. Rabbis semavati vel erdı ve ma beynehüma in küntüm mukıniyn
8. La ilahe illa hüve yuhyı ve yümiyt rabbüküm ve rabbü abaikümül evveliyn
9. Bel hüm fı şekkiy yel’abun
10. Fertekıb yevme te’tis semaü bi dühanim mübiyn
11. Yağşen nas haza azabün eliym
12. Rabbenekşif annel azabe inna mü’minun
13. Enna lehümüz zikra ve kad caehüm rasulüm mübiyn
14. Sümme tevellev anhü ve kalu muallemüm mecnun
15. İnna kaşifül azib kaliylen inneküm aidun
16. Yevme nebtışül batşetel kübra inna müntekımun
17. Ve le kad fetenna kablehüm kavme fir’avne ve caehüm rasulün keriym
18. En eddu ileyye ıbadellah inni leküm rasulün emiyn
19. Ve el la ta’lu alellah innı atıküm bi sültanim mübiyn
20. Ve innı uztü bi rabbı ve rabbiküm en tercumun
21. Ve il lem tü’minu lı fa’tezilun
22. Fe dea rabbehu enne haülai kavmüm mücrimun
23. Fe esri bi ıbadı leylen inneküm müttebeun
24. Vetrukil bahra rahva innehüm cündüm muğrakun
25. Kem teraku min cennativ ve uyun
26. Ve züruıv ve mekamin keriym
27. Ve na’metin kanu fiyha fakihiyn
28. Kezalike ve evrasnaha kavmen ahariyn
29. Fema beket aleyhimüs semaü vel erdu vema kanu münzariyn
30. Ve le kad necceyna benı israiyle minel azabil mühiyn
31. Min fir’avn innehu kane aliyem minel müsrifiyn
32. Ve lekadıhternahüm ala ılmin alel alemiyn
33. Ve ateynahüm minel ayati ma fıhi belaüm mübiyn
34. İnne haülai le yekülün
35. İn hiye illa mevtetünel ula ve ma nahnü bi münşeriyn
36. Fe’tu bi abaina in küntüm sadikıyn
37. E hüm hayrun em kamü tübbeıv vellezıne min kablihim ehleknahüm innehüm kanu mücrimiyn
38. Ve ma halaknes semavati vel erda ve ma beynehüma laıbiyn
39. Ma halaknahüma illa bil hakkı ve lakinne ekserahüm la ya’lemun
40. İnne yevmel fasli mıkatühüm ecmeıyn
41. Yevme la yuğni mevlen ammevlen şey’ev ve la hüm yünsarun
42. İlla mer rahımellah innehu hüvel aziyzür rahıym
43. İnne şeceratez zekkum
44. Taamül esiym
45. Kel mühl yağlı fil bütun
46. Ke ğalyil hamiym
47. Huzuhü fa’tiluhü ila sevail cehıym
48. Sümme subbu fevka ra’sihı min azabil hamiym
49. Zuk inneke entel aziyzül keriym
50. İnne haza ma küntüm bihı temterun
51. İnnel müttekıyne fı mekamin emiyn
52. Fi cennativ ve uyun
53. Yelbesune min sündüsiv ve istebrakım mütekabiliyn
54. Kezali ve zevvecnahüm bi hurin ıyn
55. Yed’une fiha bi külli fakihetin aminiyn
56. La yezukune fiyhel mevte illel mevtetel ula ve vekahüm azabel cehıym
57. Fadlem mir rabbik zalike hüvel fevzül azıym
58. Fe innema yessernahü bi lisanike leallehüm yetezekkerun
59. Fertekıb innehüm mirtek
Duhan Suresi Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah´ın adıyla
Hâ Mîm.
Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu mübârek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.
Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. Yaşatır, öldürür. O, sizin de Rabbiniz, önceki atalarınızın da Rabbidir.
Fakat onlar, şüphe içinde eğlenip duruyorlar. Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
(O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır.
İnsanlar, “Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz” derler.
Nerede onlarda öğüt almak?! Oysa kendilerine (gerçeği) açıklayan bir peygamber gelmişti.
Sonra ondan yüz çevirdiler ve “Bu bir öğretilmiş, bu bir deli!” dediler. Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski halinize döneceksiniz.
Onları o en şiddetli yakalayışla yakalayacağımız günü hatırla. Şüphesiz biz öcümüzü alırız.
Andolsun, onlardan önce Firavun kavmini sınamıştık. Onlara değerli bir peygamber (Mûsâ) gelmişti.
O şöyle demişti: “Allah’ın kullarını (esaret altındaki İsrailoğullarını) bana teslim edin. Çünkü ben güvenilir bir peygamberim.”
“Allah’a karşı ululuk taslamayın. Çünkü ben size apaçık bir delil (mucize) getiriyorum.” ?19? “Şüphesiz ki ben, beni taşlamanızdan, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a sığındım.”
“Bana inanmadınızsa benden uzak durun.”
Sonra Mûsâ Rabbine, “Bunlar günahkâr bir toplumdur” diye seslendi.
Allah da şöyle dedi: “O halde kullarımı geceleyin yola çıkar, çünkü takip edileceksiniz.”
“Denizi açık halde bırak.” Çünkü onlar boğulacak bir ordudur.
Onlar geride nice bahçeler, nice pınarlar bıraktılar.
Nice ekinler, nice güzel konaklar!
Zevk ve sefasını sürdükleri nice nimetler!
İşte böyle! Onları başka bir topluma miras bıraktık.
Gök ve yer onların ardından ağlamadı; onlara mühlet de verilmedi.
Andolsun, İsrailoğullarını o alçaltıcı azaptan; Firavun’dan kurtardık. Çünkü o, haddi aşanlardan bir zorba idi.
Andolsun, onları, bir bilgi üzerine (dönemlerinde) âlemlere üstün kıldık. Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan mûcizeler verdik.
Bunlar (müşrikler) diyorlar ki: “İlk ölümümüzden başka bir ölüm yoktur. Biz diriltilecek değiliz.”
“Eğer doğru söyleyenler iseniz atalarımızı getirin.”
Bunlar mı daha hayırlı, yoksa Tübba’ kavmi ile onlardan öncekiler mi? Onları helâk ettik. Çünkü onlar suçlu kimselerdi.
Biz, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları, eğlenmek için yaratmadık.
Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar.
Şüphesiz, hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı zamandır.
O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez. Yalnız, Allah’ın yardım ettiği kimseler bunların dışındadır. Şüphesiz O mutlak güç sahibidir, çok merhamet edendir.
Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkarların yemeğidir.
O, maden eriyiği gibidir. Kaynar suyun kaynaması gibi karınlarda kaynar.
(Allah görevli meleklere şöyle der:) “Tutun onu, cehennemin ortasına sürükleyin.”
“Sonra başının üstüne kaynar su azabından dökün.”
(Deyin ki:) “Tat bakalım! Hani sen güçlüydün, şerefliydin!?”
“İşte bu şüphelenip durduğunuz şeydir!”
Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise güvenli bir yerdedirler.
Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
İnce ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyinerek karşılıklı otururlar.
İşte böyle. Ayrıca onları iri siyah gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
Orada güven içinde her türlü meyveyi isterler.
Orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur.
Bunlar Rabbinden bir lütuf olarak verilmiştir. İşte bu büyük başarıdır.
(Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.
Artık sen (onların başına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler.
Duhan Suresi Fazileti
Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem), şu ifadeleriyle Duhan Suresi’nin özel bir önemine dikkat çekmiştir: “Her kim cuma gecesi, Duhan Suresi’ni inanarak ve doğruluğunu kabul ederek okursa, ertesi gün bağışlanmış olarak uyanır.” Aynı şekilde, bu sureyi cuma gecesi okuyan kişinin bağışlanmış olarak sabaha ulaşacağını ve ahirette güzelliklere kavuşacağını belirtmiştir.
Hz. Muhammed (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ayrıca şunları söylemiştir: “Cuma akşamı Duhan Suresi’ni okuyanın geçmiş günahları affedilir” ve “Bir gece içerisinde Duhan Suresi’ni okuyanın geçmiş günahları affedilir.” Bu sureyi düzenli olarak okuyan kişinin günahlarının bağışlanması ve Allah’ın rahmetine nail olması ifade edilmiştir.
Ayrıca, Duhan Suresi’ni her gün okuyan kişinin kıyamet gününün korku ve dehşetinden korunacağı, dünya hayatında ise herkes tarafından sevilip sayılacağı belirtilmiştir. Mahkemede yalancı şahitler tarafından haksız yere mahkum edilmek istenen kişinin ise Duhan Suresi’nin 51-59. ayetlerini beyaz bir bez üzerine yazıp taşıması önerilmiştir.
Bu hadisler, Duhan Suresi’nin okunmasının kişinin manevi hayatına olumlu etkiler sağlayabileceğini ifade etmektedir. Ancak, bu tür bilgilerin dini kaynaklardan doğrulanması ve uygun bir şekilde uygulanması önemlidir.
Duhan suresinin nüzul sebebi
Duhan Suresi, Mekke devrinin sonlarına doğru nazil olduğuna inanılan bir suredir. Bu sure, özellikle Kureyş kavmi içindeki inkârcıları uyarmak, onlara doğru yolu göstermek ve Allah’ın birliğine, peygamberliğine inanmalarını teşvik etmek amacıyla indirilmiştir. Duhan Suresi’nin temel mesajları arasında imanın önemi, ahiret hayatının gerçekliği, inkârcıların başlarına gelecek felaketler ve iman edenlerin ebedi mutluluğu gibi konular bulunmaktadır.
Duhan Suresi’nin nüzul sebepleri, genellikle inkârcıları uyarmak ve onlara Allah’ın varlığına, birliğine inanmalarını hatırlatmak üzerinedir. İslam’ın tebliğ edildiği dönemde, toplumda cahiliye inançlarına bağlı kalmış olan birçok kişi bulunmaktaydı. Duhan Suresi, bu inkârcıları uyararak onları hakka yönlendirmeyi amaçlamaktadır.
Bu bağlamda, Duhan Suresi’nin meali ve tefsiriyle birlikte incelenmesi, surenin indiği tarih ve ortamı anlamak, ayetlerin içeriğini daha iyi kavramak açısından önemlidir. Tefsirler, ayetlerin anlamını derinlemesine açıklar ve surenin nazil olduğu döneme ışık tutar, bu da Kur’an’ın mesajını daha kapsamlı bir şekilde anlamamıza yardımcı olur.
Duhan Suresi, Kur’an’ın kırk dördüncü suresidir ve Mekke-i Mükerreme’de nazil olmuştur. Elli dokuz ayetten oluşan bu sure, adını onuncu ayette geçen ve “duman” anlamına gelen “duhân” kelimesinden almıştır. Bir rivayete göre, Duhan, kıyametin büyük alametlerinden biri olarak ifade edilmiştir. Surenin içeriğinde, Kur’an’ın mübarek bir gecede (Kadir gecesi veya Berat Kandili gibi) nazil olduğu, inanmayanların karşılaşacakları azap, Mûsâ aleyhisselâm ile Fir’avn ve kavminin hikayeleri anlatılarak, inanmayanlara uyarıda bulunulur. Aynı zamanda, inanmayanların kıyameti inkar etmeleri ve cahilce iddialarının çirkinliği de vurgulanır. Duhan Suresi, bu şekilde insanları düşünmeye, iman etmeye ve doğru yola yönelmeye davet eden önemli mesajlar içermektedir.
Duhan Suresi Neden İndirilmiştir?
Rivayetlere göre, Rasûlullah (asm)’e vahyin bir süre kesildiği ve Cibrîl (as)’in bu dönemde görünmediği anlatılır. Bu süre zarfında müşriklerden bazıları, “Rabbi Muhammed’e küstü, O’nu terk etti.” iddiasında bulunmuş, diğerleri ise vahyin şeytandan geldiğine inandıkları için, “Şeytan onu terk etti.” şeklinde alay etmişlerdir. (el-Vâhidî, “Esbâbü’n-Nüzûl”, Sûretu ve’d-Duhâ; Buharî, Kitâbü’t-Tefsîr, Sûretu ve’d-Duhâ)
Peygamber (asm), tebliğ görevine başladığından itibaren müşriklerin sert tepkileriyle karşılaşmış, ancak bu defa alay ve iftiralarla muhatap olmuştur. Bu durum onu derin bir üzüntüye sevk etmiş ve adeta dünyayı zindan edercesine hissettirmiştir. Ancak o, bir peygamber olarak görevini eksiksiz bir şekilde yerine getirmekle yükümlüydü. Bu noktada en büyük yardımcısı ve koruyucusu Rabb’i idi. Rabbinden gelen vahiy, ona bu zorlu süreçte nasıl hareket etmesi gerektiğini gösterirken, aynı zamanda güç ve huzur veriyordu. Peygamber (asm) için vahiy, uzun bir yolculuğa çıkan kişinin yanındaki azık ve can yoldaşı gibiydi. Ancak vahiyin bir süre kesilmiş olması, onu bu azıktan ve manevi dostundan mahrum bırakmıştı.
Bu süreçte Rasûlullah (asm)’ı teselli etmek, ona güç ve manevi destek sağlamak amacıyla Duhan Suresi nazil olmuştur. Bu sure, peygamberi teselli etmek ve gelecekteki mücadelelerinde karşılaşabileceği zorlukların üstesinden gelebilmesi için ona manevi güç kazandırmak amacı taşımaktadır.