Türkiye

Türkiye, tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri, kültürel çeşitliliği ve zengin mutfak kültürü ile ilgi çekici bir ülkedir. İşte Türkiye’nin ilgi çekici yönlerinden bazıları:

1. Tarihi Zenginlikler: Türkiye, birçok antik medeniyete ev sahipliği yapmıştır. İstanbul’daki Ayasofya ve Topkapı Sarayı, Kapadokya’daki peri bacaları, Efes Antik Kenti gibi tarihi zenginlikler Türkiye’nin turistik cazibesini artırır.
2. Doğal Güzellikler: Türkiye, muhteşem doğal güzelliklere sahiptir. Pamukkale’nin beyaz traverten terasları, Fethiye’deki Ölüdeniz plajı, Kapadokya’daki peri bacaları ve Karadeniz’in yeşil doğası gibi doğal güzelliklerle ünlüdür.
3. Kültürel Çeşitlilik: Türkiye, farklı kültürlerin etkileşimi sonucu zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nun izleri, Anadolu’nun çeşitli folklorik gelenekleri ve modern Türk kültürü, ülkede çeşitli kültürel deneyimler sunar.
4. Gastronomi: Türk mutfağı, dünya çapında ünlüdür. Kebap, döner, baklava, meze ve çeşitli yöresel lezzetler Türk mutfağının önemli örnekleridir. Yemek kültürü, misafirperverliği ve çeşitliliğiyle öne çıkar.
5. Turistik Şehirler: İstanbul, Türkiye’nin kültürel ve tarihi başkenti olarak öne çıkar. Diğer önemli turistik şehirler arasında Antalya, İzmir, Bodrum, Trabzon ve Kapadokya bulunmaktadır.
6. Termal Turizm: Türkiye, termal suları ile ünlüdür. Afyon, Pamukkale, Bursa gibi bölgelerde termal turizm oldukça gelişmiştir. Termal kaplıcalar, sağlık turizmi için önemli bir çekicilik unsuru oluşturur.
7. Etkileyici Festivaller: Türkiye’de çeşitli kültürel ve sanatsal festivaller düzenlenir. İstanbul Film Festivali, Çeşme Alaçatı Ot Festivali, Antalya Altın Portakal Film Festivali gibi etkinlikler ülkenin kültürel çeşitliliğini yansıtır.

Türkiye’nin bu çeşitli özellikleri, ziyaretçilere farklı deneyimler sunar ve ülkeyi gezmek isteyenler için çeşitli ilgi alanlarını karşılar.

Türkiye, Güneydoğu Avrupa ile Batı Asya’nın kesişim noktasında bulunan bir ülkedir. İki kıtayı birleştiren bir köprü konumundadır ve kuzeyde Karadeniz, batıda Ege Denizi, güneyde Akdeniz ile çevrilidir. İşte Türkiye’nin bazı coğrafi bilgileri:

1. Yüzölçümü: Türkiye’nin toplam yüzölçümü yaklaşık 783,356 km²’dir, bu da onu dünyanın en büyük 37. ülkesi yapar.
2. Konum: Türkiye’nin kuzeydoğusunda Gürcistan, doğusunda Ermenistan, Azerbaycan, İran, güneydoğusunda Irak, batısında Yunanistan ve Bulgaristan ile kara sınırları bulunmaktadır. Ayrıca kuzeybatısında Boğaziçi ve Marmara Denizi, güneybatısında Çanakkale Boğazı ve Ege Denizi ile deniz sınırlarına sahiptir.
3. Başkent: Türkiye’nin başkenti Ankara’dır. Ancak en büyük şehir ve ekonomik açıdan en önemli şehir İstanbul’dur.
4. İklim: Türkiye’nin iklimi bölgesel farklılıklar gösterir. Marmara ve Ege bölgeleri genellikle ılıman iklim özellikleri gösterirken, iç bölgelerde karasal iklim etkili olabilir. Güneydoğu Anadolu bölgesi ise genellikle sıcak ve kuru bir iklimle karakterizedir.
5. Dağlar: Türkiye’de birçok dağlık bölge bulunmaktadır. Kuzeydoğu Anadolu’da Kaçkar Dağları, Orta Anadolu’da Toros Dağları ve doğu sınırlarında Zagros Dağları önemli dağ sıralarıdır. Ayrıca ünlü Ararat Dağı, Türkiye’nin doğu sınırlarında yer alır.
6. Sular: Türkiye’nin kuzey sınırlarını oluşturan Karadeniz, batısında Ege Denizi, güneyde Akdeniz bulunur. Ülke, önemli su yollarına da ev sahipliği yapar; Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı, Türkiye’nin stratejik coğrafi konumunu belirler.
7. Akarsular: Türkiye’nin önemli akarsuları arasında Kızılırmak, Yeşilırmak, Sakarya, Büyük Menderes ve Seyhan Nehri bulunmaktadır.

Bu coğrafi özellikler, Türkiye’nin doğal güzelliklerini ve çeşitli iklim koşullarını açıklar. Ülke, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birlikte turistler için çeşitli doğal ve man-made cazibe merkezlerine ev sahipliği yapmaktadır.

Adana Gezi Rehberi

Adana‘nın telefon alan kodu 0322’dir. Yani, Adana şehrine telefonla ulaşmak istiyorsanız, bu alan kodunu kullanmanız gerekmektedir. Örneğin, Adana’dan bir telefon numarasını aramak istiyorsanız, 0322 alan kodunu numaranın önüne ekleyerek arama yapabilirsiniz.
Adana Plaka Kodu : 01

Adana’ya seyahat etmek istiyorsanız, en pratik ve hızlı yol uçakla gitmektir. Şehrin kalbinde bulunan havalimanı, ulaşımı oldukça kolay hale getiriyor. Havalimanından şehir merkezine ulaşmak sadece beş dakika sürüyor.

İstanbul’dan Adana’ya olan uçuşlar yaklaşık 1 buçuk saat sürerken, Ankara’dan 55 dakika ve İzmir’den de 1 buçuk saatte ulaşabilirsiniz. Ayrıca, Kıbrıs’tan da Adana’ya gitmek mümkündür ve bu uçuşlar genellikle 55 dakika sürmektedir. Uçak bilet fiyatları ise tek yönde 1000-1500 TL civarındadır.

Bu bilgiler, Adana’ya seyahat etmek isteyenler için ulaşım seçeneklerini değerlendirmelerine yardımcı olacak. Uçuş süreleri ve fiyatlarına dair detaylar, seyahat planlarını daha iyi organize etmelerine katkı sağlayacaktır.

Adana’nın güzelliklerini ve lezzetlerini keşfetmek için yapılan bu gezi rehberinizi paylaştığınız için teşekkür ederim. Adana, tarih, kültür, ve tabii ki nefis yemekleriyle ünlü bir şehir. İşte Adana hakkında bilgilerinizi tamamlamak için ekleyebileceğiniz bazı detaylar:

1. Adana Kebap: Adana, ünlü Adana kebabının memleketi olarak bilinir. Baharatlı, lezzetli etiyle ünlü bu kebap, ziyaretçilere Adana’nın gastronomi kültürünü tatma şansı sunar. Seyhan Nehri kıyısındaki kebapçılar ve şehrin farklı bölgelerindeki restoranlar, bu eşsiz lezzeti denemek için harika mekanlardır.
2. Taşköprü: Köprülerin Anası: Seyhan Nehri üzerinde bulunan Taşköprü, Adana’nın simgelerinden biridir. Osmanlı döneminde inşa edilen bu tarihi köprü, mimarisi ve atmosferiyle ziyaretçileri cezbetmektedir.
3. Adana Atatürk Evi Müzesi: Mustafa Kemal Atatürk’ün Adana’da kaldığı ev, müze olarak ziyaretçilere açılmıştır. Geleneksel Türk ev mimarisini yansıtan bu müze, tarih severler için ilginç bir durak noktasıdır.
4. Adana Merkez Park: Şehir merkezinde yer alan bu geniş park, dinlenmek, yürüyüş yapmak ve yeşil alanın tadını çıkarmak isteyenler için ideal bir yerdir. Ayrıca, park içindeki gölet ve rengarenk çiçeklerle süslenmiş peyzaj, ziyaretçilere huzurlu bir atmosfer sunar.
5. Adana Ulu Camii: 16. yüzyılda yapılan bu camii, Osmanlı mimarisinin güzel bir örneğidir. Süslü minaresi ve detaylı süslemeleriyle dikkat çeker.
6. Adana Sinema Müzesi: Türkiye’nin ilk sinema müzesi olan Adana Sinema Müzesi, şehrin sinema tarihine odaklanmaktadır. Türk sinemasının önemli figürlerine ait eşyalar ve belgeler burada sergilenir.
7. Adana Misis Mozaik Müzesi: Antik Roma dönemine ait mozaikleri görmek isteyenler için Misis Mozaik Müzesi önemli bir duraktır. Müze, Misis Antik Kenti’nde yer alır.

Bu öneriler, Adana’nın tarihini, kültürünü ve lezzetlerini keşfetmek isteyen ziyaretçilere rehberlik edebilir. Gezi rehberinizin başarıyla tamamlanmasını ve okuyanlara güzel deneyimler yaşatmasını dilerim.

Adana’da Hangi Yemekler Yenir?

Adana Kebabı, Adana Lahmacunu, İçli Köfte, Çiğ Köfte, Humus, Şırdan, kelle paça, tuzlama, çürük, Bici Bici, Şalgam, Muzlu Süt, Sakatatçılar
Şırdan Nasıl Yapılır?

Şırdan, genellikle kuzu bağırsaklarından yapılan ve Adana mutfağına özgü bir lezzettir. İşte geleneksel bir Adana şırdan tarifi:

Malzemeler:

• 1 kg taze şırdan (kuzu bağırsağı)
• 300 g koyun eti (kıyma olarak)
• 1 su bardağı pirinç
• 1 büyük soğan (rendelenmiş)
• 1 çay bardağı sıvı yağ
• Tuz, karabiber, pul biber (isteğe bağlı)
• Su

Yapılışı:

1. Bağırsakları Temizleme:
   • Taze şırdanları temizlemek için bir gece öncesinden soğuk su içinde bekletin. Ardından iyice yıkayıp içlerini dikkatlice temizleyin. Bağırsakları iyice yıkamak ve içlerini temizlemek, lezzetli bir sonuç elde etmek açısından önemlidir.
2. İç Harcı Hazırlama:
   • Kıyma, rendelenmiş soğan, yıkanmış pirinç, sıvı yağ, tuz ve baharatları karıştırarak iç harcını hazırlayın. İsteğe bağlı olarak baharatları ayarlayabilirsiniz.
3. Şırdanları Doldurma:
   • Temizlenmiş şırdanları iç harç ile doldurun. Uç kısımlarını iğne ve iplikle kapatın. İğne deliklerinin kapatılması, iç harcın sızmaması için önemlidir.
4. Pişirme:
   • Hazırlanan şırdanları geniş bir tencereye veya düdüklü tencereye yerleştirin. Üzerini geçecek kadar su ekleyin. Yavaşça kaynamaya bırakın ve ardından kısık ateşte pişirmeye devam edin. Düdüklü tencere kullanılıyorsa, 30-40 dakika süreyle pişirme işlemi yeterli olacaktır.
5. Servis:
   • Şırdanlar piştikten sonra sıcak olarak servis yapabilirsiniz. Yanında turşu ve lavaş ile servis edebilirsiniz.

Unutmayın ki şırdan yapmak biraz maharet ve deneyim gerektiren bir iş olabilir. Ayrıca, geleneksel tariflerde olduğu gibi malzeme miktarlarını ve baharatları damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.

Adıyaman Gezi Rehberi

Adıyaman’ın telefon alan kodu 0416’dır. Yani, Adıyaman şehrine telefonla ulaşmak istiyorsanız, bu alan kodunu kullanmanız gerekmektedir. Örneğin, Adıyaman’dan bir telefon numarasını aramak istiyorsanız, 0416 alan kodunu numaranın önüne ekleyerek arama yapabilirsiniz.
Adıyaman Plaka Kodu : 02

Adıyaman, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeybatısında konumlanmış olup, bölgenin en büyük beşinci şehri olarak dikkat çekiyor. Şehir merkezi genelde turistik cazibeden yoksun olsa da, çevresindeki muazzam doğal ve tarihi mekanlarla ziyaretçilerini etkileyen bir destinasyon haline gelmiştir. Adıyaman’ın gastronomik çeşitliliği komşu şehirler kadar zengin olmasa da, coğrafi işaretleriyle kendine özgü lezzetleri barındırır.

Adıyaman’a ulaşım konusunda şehirdeki havaalanının sefer sayısının sınırlı ve bilet fiyatlarının genellikle yüksek olması dezavantajlar arasında yer alır. Ancak, şehre tur kapsamında gelmeyi düşünmeyenler için en uygun seçenek, yoğun uçuşların olduğu Şanlıurfa, Diyarbakır veya Gaziantep gibi şehirlerden gelmektir. Bu şehirlerden Adıyaman’a ortalama iki saatlik bir yolculukla kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Adıyaman, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle birlikte çevresindeki doğal güzellikleriyle de keşfedilmeye değer bir destinasyon olarak öne çıkmaktadır.

Adıyaman’da Ne Yenir?

Adıyaman’ın mutfağı, çevre illere kıyasla belki de daha sade ancak birkaç özgün lezzetiyle dikkat çekiyor. Şehrin öne çıkan lezzetlerinden biri, kendi patenti olan Çiğköfte. Ayrıca, Besni Tavası gibi özel bir yemeği de denemelisiniz. İçliköfte konusunda da iddialı olan Adıyaman, bu lezzetiyle damakları şenlendirebilir. Kavurmalı Hitap ise şahsi favorim, mutlaka tadına bakmalısınız.

Adıyaman’da esnaf lokantalarında bulabileceğiniz köfte çeşitleri, yöresel damak zevkini keşfetmeniz adına güzel bir fırsat sunuyor. Atatürk Barajı kıyısındaki Kahta’daki restoranlar, sadece lezzetli yemekleri değil aynı zamanda güzel bir atmosferi de sunuyor. Birçok tur firması bu tür yerleri programlarına dahil ederek ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim yaşatıyor.

Adıyaman’ın besleyici ve lezzetli mutfağını keşfetmek, şehri ziyaret edenler için unutulmaz bir deneyim olabilir.

Adıyaman Gezilecek Yerler

Rotanızı iyi oluşturursanız, Adıyaman’ın eşsiz tarih ve doğal güzelliklerini 1 günde keşfetmek mümkün. Sabah erken saatte yola çıkmanız önemli. İşte Adıyaman’da gezilecek yerleri sıralıyorum:

1. Mor Petrus ve Mor Pavlus Kilisesi: Adıyaman şehir merkezinde, Süryaniler tarafından önemli bir şehir olarak kabul edilen bu kilise, Metropolitliğe hizmet veriyor. Haftanın 7 günü ibadetlere açık ve Pazar günleri Kutsal Ayin düzenleniyor. Kilise, Mara Mahallesinde konumlanmış.
2. Keleş Konağı: Adıyaman şehir merkezindeki Adıyaman Kalesi’nin eteklerinde bulunan bu tarihi konak, Keleş ailesine aitti. Şu an belediyeye tahsis edilmiş ve kültür merkezi olarak kullanılmaktadır.
3. Perre Antik Kenti: Adıyaman’ın merkezine 4 km mesafede, Kahta yoluna ters istikamette bulunan Perre Antik Kenti, Kommagene İmparatorluğu’nun beş büyük kentinden biridir. Nekropol alanı olarak bilinen bu antik kent, birçok kaya mezarına ev sahipliği yapmaktadır.
4. Karakuş Tümülüsü: Roma dönemine ait bu tümülüs, Kommagene Kralı Antiochus’un kraliyet ailesinin mezarlarını içeriyor. 20 metrelik sütun üzerindeki Kara Kartal heykeli ile dikkat çeker.
5. Cendere Köprüsü: Antik Cabinas Çayı üzerinde bulunan Roma Köprüsü, mimarisi açısından dünyanın en iyi köprüleri arasında sayılmaktadır. Taş köprü, 2000 yılı aşkın bir süredir ayakta durmaktadır.
6. Kahta Kalesi: Kommagene İmparatorluğu’nun izlerini taşıyan Kahta Kalesi, sarp kayaların üstünde bulunur. Arsemia Antik Kenti’ni korumak amacıyla inşa edilmiş ve önemli bir savunma merkezi olmuştur.
7. Arsemia Antik Kenti: Kommagene’nin yazlık sarayını içeren bu antik kentte, tarihi bir buz dolabı, Kral I. Antiochus’un babasının mezarı ve Grekçe kitabesi bulunmaktadır.
8. Nemrut Dağı Milli Parkı: UNESCO Kültür Mirası’nda bulunan Nemrut Dağı, dünya üzerindeki en güzel gün doğumu ve günbatımı manzaralarını sunar. Doğu ve Batı teraslarında dev tanrı heykelleri ve Kommagene İmparatorluğu’nun simgeleri bulunmaktadır.

Adıyaman‘ın zengin tarihini ve doğal güzelliklerini keşfetmek için bu sıralamayı takip edebilir, unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz.

 

Afyonkarahisar Gezi Rehberi

Afyonkarahisar, halk arasında Afyon olarak bilinen bir şehir olup, Türkiye’nin önemli turistik bölgelerinden biridir. Şehir, zengin tarihi, doğal güzellikleri, antik kentleri ve termal kaplıcalarıyla dikkat çeker. Afyon gezilecek yerler listesinde, tarih kokan kalelerden kaplıcalarına, antik kentlerden mağaralara birçok ilgi çekici yer bulunmaktadır.

Afyonkarahisar’ın telefon alan kodu 0272’dir. Yani, Afyonkarahisar’ı aramak istiyorsanız, bir telefon numarasına 0272 alan kodu ile başlamalısınız.

Afyonkarahisar’ın plaka kodu : 03

Afyonkarahisar Gezilecek Yerler

Afyonkarahisar Kalesi: Afyonkarahisar’ın merkezinde yüksek volkanik kayalardan oluşan bu doğal kaya, tarih boyunca birçok imparatorluğa ev sahipliği yapmıştır. Hitit, Roma ve Bizans dönemlerinden günümüze uzanan kalenin tarihi yapısı hala gözlemlenebilmektedir.

Avdalas Kalesi: Afyonkarahisar’a bağlı Ayazini Köyü’nde yer alan Avdalas Kalesi, Bizans dönemine aittir. Çok katlı ve sarnıçlı yapısıyla dikkat çeker, tarihi atmosferini koruyarak ziyaretçilerine geçmişe yolculuk fırsatı sunar.

Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi: Şehir merkezinde yer alan müze, 1933 yılında açılmış ve 1971’de günümüzdeki konumuna taşınmıştır. Paleolitik dönemden itibaren birçok eseri ziyaretçileriyle buluşturan müze, Afyon’un tarihini aydınlatan önemli bir kültür noktasıdır.

Afyon Zafer Müzesi: Kurtuluş Savaşı’nı simgeliyen Zafer Anıtı ile Afyonkarahisar Kalesi’nin karşısında yer alan müze, Başkomutan Meydan Muharebesi’nin kararlarının alındığı tarihi bir mekan olarak büyük öneme sahiptir.

Frig Vadisi: Afyonkarahisar’ın Frig vadisi, ilginç yerleşim yerleri, kaya mezarları ve eski eserleriyle ünlüdür. Frig vadisinde anıt mezarlar ve kült eserler göze çarpar, özellikle Friglerin efsanevi kralı Midas’ı anlatan eserlere ev sahipliği yapmaktadır.

Afyon Sultan Divani Mevlevihane Müzesi: Mevlevi kültürünün önemli bir yeri olan Mevlihanesi, Afyonkarahisar’ın kültürel zenginliklerinden biridir. Semahane, harem-selamlık, matbah gibi bölümleriyle günümüzde camii olarak kullanılmaktadır.

Afyon Ulu Camii/Kırk Direkli Camii: Anadolu Selçuklu dönemine ait olan bu camii, çatısında kırk adet ahşap sütun kullanıldığından “Kırk Direkli Camii” olarak da anılmaktadır. Günümüze kadar bozulmadan gelmiş ender yapılardan biridir.

İmaret Camii/Ahmet Gedik Paşa Camii: 1472 yılında vezir Ahmet Gedik Paşa tarafından yaptırılan bu camii, şehir merkezinde tarihi atmosferini koruyarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Buzluk Mağarası: Dereçine Kasabası’nda bulunan Buzluk Mağarası, yaz aylarında kendiliğinden buz üretmesiyle ünlüdür. Doğayla iç içe bir yolculuk yapmak isteyenler için ideal bir destinasyondur.

Kurtini Mağarası: Sandıklı ilçesine 34 kilometre uzaklıkta bulunan Kurtini Mağarası, henüz tam anlamıyla keşfedilmemiş doğal bir güzelliktir.

Kırkgöz Köprüsü: Bolvadin ilçesinde yer alan Kırkgöz Köprüsü, Bizans İmparatorluğu döneminden günümüze uzanan tarihi bir köprüdür.

Memeç Kaya Kilisesi ve Eğerli Kaya Kilisesi: İhsaniye ilçesinde yer alan Memeç Kaya Kilisesi ve İscehisar ve Bayat ilçeleri arasındaki Eğerli Kaya Kilisesi, antik döneme ait önemli yapılar arasındadır.

Sarıçayır Kaya Mezarları: Sarıçayı Köyü çevresinde bulunan kaya mezarları, Bizans dönemine ait ve ziyaretçilere antik atmosferi yaşatır.

İhsaniye Ayazini Kasabası: Roma ve Bizans İmparatorluklarına ait mezarlar, kiliseler ve şapellerle dolu bu kasaba, tarih severleri cezbetmektedir.

Çay Kervansarayı: Çay ilçesinde yer alan kervansaray, Anadolu Selçukluları döneminde yapılmış kapalı bir kervansaraydır.

Eber Gölü: Çevre kirliliğinden etkilenmiş olsa da doğal güzelliğiyle dikkat çeken Eber Gölü, temizlenme çalışmalarıyla tekrar ziyaretçi çekmeye başlamıştır.

Afyon Kaplıcaları: Afyonkarahisar’ın şifa dağıtan termal kaplıcaları, Ömer Kaplıcaları, Gazlıgöl Kaplıcaları, Heybeli Kaplıcaları ve Hüdai Kaplıcaları olarak bilinir. Her biri farklı hastalıklara şifa sağlamaktadır.

Afyonkarahisar Antik Kentleri: Afyonkarahisar, Helenistik dönemden Roma ve Bizans dönemine kadar uzanan birçok antik kente ev sahipliği yapmıştır. Synnada, Apameia ve Amorium gibi antik kentler tarihi zenginlikler arasındadır.

Bu liste, Afyonkarahisar’ın zengin tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerini keşfetmek isteyen ziyaretçilere rehberlik etmektedir. Şehir, tarihi dokusu, termal kaplıcaları ve antik kentleriyle Türkiye’nin önemli turistik destinasyonlarından biridir.

Afyonkarahisar’da Ne Yenir?

Afyon’un lezzet hazinelerini keşfetmeye hazır mısınız? İşte size Afyon’un öne çıkan tatlarını deneyebileceğiniz mekanlar:

1. Hidayet Abi’nin Yeri – Afyon Kaymağı: Afyon Kaymağı’nın eşsiz lezzetini Hidayet Abi’nin Yeri’nde deneyebilirsiniz. Manda ve inek sütünden yapılan kaymak, kendine özgü yuvarlak plastik kaplarda sunulmaktadır.
   • Adres: Sakarya, Milli Birlik Cad. No:2, 03218 Susuz/Afyonkarahisar Merkez/Afyonkarahisar
2. Öztaylan Yayla Şekerleme – Afyon Lokumu: Türk mutfağının vazgeçilmezi Afyon Lokumu, Öztaylan Yayla Şekerleme’de en güzel şekilde sunulmaktadır. Bademli, fındıklı, ve meyveli çeşitleriyle damaklarınızı şenlendirebilirsiniz.
   • Adres: Basın Caddesi, Uzun Çarşı No:6, 03100 Afyonkarahisar Merkez/Afyonkarahisar
3. Kayra Börek – Afyon Bükmesi: Afyon’un çıtır çıtır lezzeti Afyon Bükmesi’ni Kayra Börek’te deneyebilirsiniz. Bol haşhaş ve mercimek ile hazırlanan bu lezzet, genellikle vişne hoşafı veya karpuz eşliğinde servis edilmektedir.
   • Adres: Dumlupınar Mah. Kadınana Cad. No:73 Afyonkarahisar
4. İkbal Lokantası – Afyon Sucuğu: Afyon’un ünlü sucuğunu tatmak için İkbal Lokantası’nı ziyaret edebilirsiniz. Yağlı ve yumuşak kıvamıyla öne çıkan Afyon Sucuğu’nun tadına burada varabilirsiniz.
   • Adres: Burmalı Millet Cad./Uzun Çarşı No:21, 03100 Afyonkarahisar Merkez/Afyonkarahisar
5. Musakka Restoran – Afyon Keşkeği: Afyon Keşkeği’nin lezzetini uygun fiyatlarla tatmak için Musakka Restoran’ı tercih edebilirsiniz. Buğday, nohut ve kemikli etin eşsiz bir kombinasyonuyla hazırlanan bir lezzettir.
   • Adres: Burmalı Basın Cad. No:10, 03030 Afyonkarahisar Merkez/Afyonkarahisar

Bu mekanlar, Afyon’un zengin mutfak kültürünü keşfetmek ve damaklarınıza unutulmaz bir lezzet şöleni yaşamak için ideal yerlerdir. Afiyet olsun!

Ağrı Gezi Rehberi

Ağrı’nın telefon alan kodu 472’dir. Ağrı’nın Plaka Kodu : 04

Ağrı, büyüleyici doğası, zengin kültürü ve efsanelere ev sahipliği yapmasıyla sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın da ilgisini çeken bir şehirdir. Türkiye’nin en yüksek zirvesi olan Ağrı Dağı’nın muazzam manzarası, Nuh’un Gemisi’nin efsanevi izleri ve tarihi İshakpaşa Sarayı gibi kültür varlıkları, Ağrı’nın benzersiz cazibesini oluşturan unsurlardır.

Ağrı, sadece coğrafi konumuyla değil, aynı zamanda zengin efsaneleriyle de dikkat çeker. Türkiye’nin çatısı olarak adlandırılmasının yanı sıra, Nuh’un Gemisi’nin karaya yanaştığı yer olarak bilinmesi, şehre “Nuh’un kenti” unvanını kazandırmıştır.

Ağrı’ya yapılan bir gezi için en iyi zamanı seçmek, bu muazzam şehrin güzelliklerini keşfetmek adına önemlidir. Her mevsimde farklı bir güzellik sunan Ağrı, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında ılıman iklimi ile ziyaretçilerini büyüler.

Şehre özgü lezzetlerle tanışmak isteyenler için Ağrı’nın mutfağı, damakları şenlendirecek özel tatlar sunar. Ağrı Balı, Murşem Kebabı, Kaburga Dolması gibi yöresel lezzetler, gastronomi tutkunları için unutulmaz bir deneyim sunar.

Ağrı’da gezilecek yerler arasında Ağrı Dağı ve eteklerindeki muazzam manzaralar, İshakpaşa Sarayı’nın tarihi dokusu ve Doğubeyazıt’taki meteor çukurları gibi benzersiz noktalar bulunmaktadır.
Bu yazıda, Ağrı’nın eşsiz güzellikleri, kültürel zenginlikleri ve gastronomik lezzetleriyle dolu bir gezi için rehber niteliğindedir. Keyifli okumalar ve Ağrı’nın büyüleyici atmosferini keşfetmeye hazır olun!

Ağrı Nerede?

Ağrı, ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi’nde konumlanmış, muazzam doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle öne çıkan bir şehirdir. Kuzeyde Kars, Iğdır, İran, güneyde Van, Bitlis, Muş ve doğuda Erzurum ile çevrelenmiştir, aynı zamanda Iğdır ile birlikte Türkiye’nin en doğu noktasında yer alır.

Ağrı’nın şehir merkezi, tarihine uzanan kökleriyle öne çıkar. Eskiden Karaköse olarak adlandırılan ilçe, 1920’de Doğubeyazıt’tan Karaköse’ye taşınarak günümüzdeki konumunu almıştır. Ancak, benim gözümde şehrin tarihi ve kültürel kalbinin hala Doğubeyazıt’ta attığını söyleyebilirim. Ağrı’nın gezilecek yerlerinin büyük bir çoğunluğu, özellikle Doğubeyazıt ve çevresinde yer almaktadır.

Doğubeyazıt, muazzam Ağrı Dağı’nın eteklerine kurulmuş tarihi bir ilçedir. Burada, eşsiz mimarisiyle dikkat çeken İshakpaşa Sarayı, antik dönemlere ait Ahmediye Kalesi ve Ağrı Dağı’nın eteklerindeki manzara, ziyaretçilere görsel bir şölen sunar.

Ayrıca, Ağrı’nın zengin kültürüne tanıklık etmek isteyenler için Doğubeyazıt’ta geleneksel el sanatları atölyeleri ve yerel pazarlar da keşfedilmeyi bekleyen güzellikler arasındadır.

Bu yazıda, Ağrı’nın coğrafi konumu, tarihî derinlikleri ve göz kamaştırıcı güzellikleriyle dolu bir keşif için rehber niteliğindedir. Keyifli okumalar ve Ağrı’nın büyüleyici atmosferini keşfetmeye hazır olun!

Ağrı Gezilecek Yerler

Ağrı Dağı

Avrupa ve Türkiye’nin zirvesi olarak gökyüzüne yükselen muazzam Ağrı Dağı, 5137 metrelik yüksekliğiyle heybetini koruyor. Dağın zirvesinde konumlanmış olan eşsiz Takke Buzulu, dört mevsim boyunca erimeyen bir güzellik sunarak binlerce yıldır bu coğrafyada varlığını sürdürüyor. Ayrıca, bu volkanik dağın bir diğer zirvesi olan Küçük Ağrı, Ağrı Dağı’nın etkileyici siluetine katkı sağlıyor.

Ağrı Dağı’nın olağanüstü manzaraları, özellikle Iğdır’dan Doğubeyazıt’a ve Ermenistan’ın başkenti Erivan’dan yapılan yolculuklarda göz kamaştırıcı bir şekilde karşınıza çıkıyor. Yukarıdaki fotoğraf, efsanevi Nuh’un Gemisi İzi’nin yer aldığı noktadan çekilmiş, bu muazzam doğa harikasının büyüsünü sizlere taşıyor.

Ağrı Dağı’nı zirveye tırmanma arzusuyla yanıp tutuşanların, bu heybetli zirveye ulaşabilmek için yaklaşık 2 gün süren konaklamalı bir rotayı göze alması gerekiyor. Ancak, 2015 yılından bu yana resmi olarak tırmanışa kapatılmış olsa da kaçak çıkışlar devam etmektedir. Umarım yakın bir zamanda yasal zirve tırmanışlarına izin verilir ve dağ severler için yeni bir dönem başlar. Ağrı Dağı’nın zirvesine tırmanmanın hayalini kuran dağcılar için bu günleri diler, heyecanlı bir bekleyiş temenni ederim.

 Doğubeyazıt – İshak Paşa Sarayı

Ağrı’nın görkemli cazibe merkezi, tarihi zenginlikleriyle bezeli İshak Paşa Sarayı’dır. Bu büyüleyici saray, Doğubeyazıt ilçesine sadece 7 kilometre uzaklıkta konumlanmış olup, yaz aylarında ilçe servisleriyle kolayca ulaşılabilirken, kış aylarında ise taksi kullanarak ziyaret edilebilir.

Osmanlı İmparatorluğu’nun Lale Devri’nde inşa edilen bu saray, tam 99 yıl süren bir yapı sürecine sahiptir. Sarayın mimarisinde, bölgenin kültürel çeşitliliğinden ilham alınmış; Fars, Selçuklu, Osmanlı ve Türkmen mimarlık öğeleri, eşsiz Ermeni taş ustalarının maharetli işçiliği ile mükemmel bir uyum içinde birleştirilmiştir.

Aslında saray olarak tasarlanmış olmasına rağmen, İshak Paşa Sarayı aynı zamanda bir külliye olarak kullanılmıştır, içerisinde medrese, camii ve kütüphane gibi önemli yapıları barındırmaktadır. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kalorifer sistemine sahip olan ilk saray olma özelliğiyle de dikkat çeker. İshak Paşa Sarayı, mimari zarafeti ve tarihi derinliği ile Ağrı’nın turistik ve kültürel zenginliklerinden biridir.

Ağrı’da Ne Yenir?

Ağrı Merkez – Sultan Restoran – Ağrı Döneri & Sütlaç
Doğubeyazıt – Ergül’ün Mutfağı – Abdigör Köftesi
Ağrı Otlu Peyniri, Tereyağı & Ağrı Balı
Ağrı Merkez – Nakkaş Restoran
Kaçak Çay

Aksaray Gezi Rehberi

Aksaray’ın telefon alan kodu 0382’dir
Aksaray Plaka Kodu : 68

Aksaray, İç Anadolu Bölgesi’nde Kapadokya’nın yakınında bulunan bir il, tarihi zenginlikleri ve doğal güzellikleriyle öne çıkan bir destinasyondur. Özellikle 14. yüzyılın başında Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından inşa edilen Ulu Cami ve Kızıl (Eğri) Minare gibi tarihi eserleri barındıran Aksaray, geçmişten günümüze uzanan bir kültür mozaiği sunmaktadır.

Sultanhanı kervansarayı, Çin ile Orta Asya arasındaki ticaretin teşvik edilmesi amacıyla İpek Yolu üzerine kurulmuş önemli bir yapıdır. Bu tarihi kervansaray, Selçuklu dönemine ait ticaretin ve kültür alışverişinin önemli bir sembolü olarak günümüze ulaşmıştır. Ağzikarahan Kervansarayı ise bu tür yapıların daha sonraki örneklerinden biridir ve Selçuklu dönemindeki ticaretin merkezi konumunda önemli bir rol oynamıştır.

Aksaray, stratejik konumuyla dikkat çeker. Bizanslılar ve Romalılar döneminde askeri bir merkez olan Viranşehir (Nora), tarihi kalıntılarıyla bu dönemlere ışık tutmaktadır. Melendiz Nehri’nin oluşturduğu Ihlara Kanyonu, Göreme bölgesindeki gibi duvarlara oyulmuş Bizans kaya şapelleri ve kiliseleri ile göz kamaştırıcı bir manzara sunar. Ağaçaltı, Yılanlı, Sümbüllü, Purenliseki Kiliseleri ve St. George Kilisesi, bu bölgedeki eşsiz yapılar arasındadır.

Güzelyurt vadisinde, tarih öncesi dönemlere ait kayalara oyulmuş yeraltı evleri ve şapelleri keşfetmek mümkündür. Manastır vadisi ve Sivişli Kilise de görülmeye değer ancak daha fazla ilgiye ihtiyaç duymaktadır.

Aksaray’ın en yüksek dağlarından biri olan Hasan Dağı, antik bir yanardağdır ve dağcılar ile yürüyüş severlere muazzam manzaralar sunar. Aksaray, tarih, doğa ve kültürün kusursuz bir birleşimini sunarak ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vadeder.

Aksaray Gezilecek Yerler

Aksaray ilinin eşsiz doğal ve tarihi zenginliklerini keşfetmek için ideal bir destinasyon olduğunu belirtmek mümkündür. Hasan Dağı, Türkiye’nin Orta Anadolu bölgesinde yer alan aktif olmayan bir stratovolkandır ve 3.268 metre yüksekliğiyle bölgenin ikinci en yüksek dağı konumundadır. M.Ö. 7500 yıllarında gerçekleşen bir patlama sonucunda oluşan geniş bir kaldera, bu dağın çevresinde yer almaktadır.

Aksaray’ın tarihi, Neolitik döneme ait kayalara oyulmuş yerleşim yerlerinde ortaya çıkan resimlerle öne çıkar. Çatalhöyük halkı, Hasan Dağı bölgesinden topladıkları obsidyenle ticaret yaparak, özellikle obsidyen aynalar ve pullar gibi lüks malzemeler elde etmişlerdir. Bu önemli kaynak, Çatalhöyük yerleşimindeki evlerin duvarlarını süsleyen Hasan Dağı’nın tasvir edildiği duvar resimleriyle de vurgulanmaktadır.

Aksaray’ın Güzelyurt ilçesi, antik Gelveri olarak bilinen ve Kapadokya‘nın bir parçası olan tarihi bir bölgedir. Güzelyurt, Ihlara Vadisi yakınında konumlanmış olup, 16 km uzunluğundaki bu vadide Melendiz Çayı’nın akışıyla çevrili volkanik kayalara oyulmuş manastırıyla ünlüdür.

Aksaray’da keşfedilecek diğer önemli noktalar arasında Saratlı Kırkgöz Yeraltı Şehri, Karamanoğlu Ulu Camii, Aksaray Müzesi, Efor AVM, Aksaray Saat Kulesi ve Ihlara Vadisi bulunmaktadır. Bu zenginlikler, Aksaray’ın tarihi ve kültürel dokusunu yansıtarak ziyaretçilere unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.

Aksaray’da Ne Yenir?

Aksaray, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle birlikte kendine özgü lezzetleriyle de öne çıkan bir destinasyondur. İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Aksaray, turistlerin ilgisini çeken birçok mekan ve lezzet sunmaktadır. İşte Aksaray’da lezzet dolu bir gezi için not almanız gereken en iyi 11 mekan:

1. Has Döner: Aksaray’ın en büyük döner işletmesi olan Has Döner, küçük bir esnaf hikayesinden büyük bir zincir restorana uzanmıştır. Merkezi Aksaray’da bulunan Has Döner, çeşitli şubeleri ile lezzetli dönerleriyle bilinir. Çorbaları, salataları ve pideleri de denemeye değer.
2. Ağaçlı Restoran: Ihlara’da konumlanan Ağaçlı Restoran, Aksaray’ın turistik mekanlarından biri olan Ağaçlı Otel içerisinde yer alır. Dünya mutfağından lezzetleri sunan bu restoran, geniş otoparkı ve aile dostu atmosferi ile öne çıkar.
3. Kurtuluş Börek Salonu: Kurtuluş mahallesinde bulunan bu mekan, özellikle pide severler için idealdir. Ferah ve samimi bir ortamda hizmet veren Kurtuluş Börek Salonu, kıymalı pideleri ile ünlüdür.
4. Kardeşler Etli Ekmek: Uygun fiyatlı ve lezzetli yemekler sunan Kardeşler Restoran, şık iç tasarımı ve çocuk dostu hizmeti ile dikkat çeker. Zengin menüsünde çorbadan lahmacuna, salatadan kuzu tandıra kadar birçok seçenek bulunur.
5. Antepli Hasan Usta: Makas Mevkii’nde konumlanan Antepli Hasan Usta, bölgenin önde gelen restoranlarından biridir. Çeşitli mezeleri ve özellikle kılçıksız morina balığı ile bilinir.
6. Van Kahvaltı Sarayı: Aksaray kahvaltı denildiğinde akla gelen mekanlardan biridir. Van kahvaltısıyla ünlü bu mekan, sıcak ve samimi bir atmosfer sunar.
7. Morina Balık Keyfi: Deniz mahsulleri ve taze balıkları ile bilinen Morina Balık Keyfi, sakin ve huzurlu bir ortamda misafirlerine kaliteli bir deneyim sunar.
8. Ciğerci Bahattin: Et ve kebap severler için ideal olan Ciğerci Bahattin, çeşitli mezeleriyle öne çıkar.
9. Aslan Restaurant: Ihlara Vadisi’ni gezenlerin uğrak noktası olan Aslan Restaurant, dere kenarındaki masalarıyla doğanın tadını çıkarmanızı sağlar.
10. Bizim Oltu Cağ Kebap: Kuzu etinden yapılan cağ kebabıyla ünlü olan mekan, Aksaray’ın vazgeçilmez lezzetlerinden birini sunar.
11. KMU Kardeşler Mehmet Usta Restoran: 2009 yılında hizmete açılan bu restoran, ızgara, et çeşitleri, pide çeşitleri, ara sıcak, çorba ve tatlılar ile misafirlerine değişmeyen kaliteyi sunar.

Yöresel Aksaray Yemekleri ise çiğleme, soğanlama, kokina çorbası, bamya çorbası, erişte, kuskus pilavı, mantarlı bulgur pilavı, Aksaray tava, sıkma, höşmerim, un kurabiyesi, sarığı burma, şeker pancarı yahnisi, dolma mantı, kapak böreği, dolaz, soğan dolması, ayva dolması, papara, karıştırma gibi birbirinden lezzetli seçeneklere sahiptir.

Aksaray’ın lezzetli mutfağı ve bu mekanlar, bölgeyi ziyaret edenleri tatlı bir gastronomik yolculuğa davet ediyor.

Amasya Gezi Rehberi

Amasya’nın telefon alan kodu (telefon kodu): 358’dir.

Amasya’nın plaka kodu ise 05’tir.

Amasya, Türkiye’nin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan tarihi ve kültürel bir şehirdir. 2021 yılı itibarıyla Amasya’nın nüfusu yaklaşık olarak 333,000 civarındadır. Şehir, Yeşilırmak Nehri’nin kenarında ve etrafında yer alan dağlarla çevrilidir. Amasya, tarihi evleri, kaya mezarları, tarihi köprüleri ve doğal güzellikleri ile bilinir.

Coğrafi olarak, Amasya’nın engebeli bir araziye sahip olduğu, tarihi ve doğal güzelliklere ev sahipliği yaptığı söylenebilir. Şehir, tarım alanları, bahçeler ve tarihi yapılarla dolu bir coğrafyaya sahiptir. Yeşilırmak Nehri, Amasya’nın güzelliklerini artıran önemli bir doğal ögedir.

Hayal edin, tarih boyunca Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı’nın izlerini taşıyan, bu zengin mirası büyük bir özenle koruyan bir şehir… İşte Amasya tam da böyle bir yer.

Yeşilırmak’ın kolları arasına kurulu Amasya, tarihi dokusu, eşsiz doğal güzellikleri, zengin kültürü ve kucakladığı Yeşilırmak Nehri ile büyüleyici bir atmosfere sahiptir. Her iki nehir kıyısında yer alan Amasya’da, huzurlu bir atmosfer içinde mutlu ve sevgi dolu anlar yaşamamak neredeyse imkansız. Yapısı bozulmamış bir şehir bulmak günümüzde oldukça nadir, ancak Amasya adeta “Ben buradayım ve dimdik ayaktayım, buyurun gelin ziyarete” der gibi tarih kokan sokakları ve mekanlarıyla misafirlerine kapılarını açıyor.

Amasya’yı iki günde keşfedeceğiz. Bu kısa sürede bile şehrin zengin hazinelerini doyasıya tadacak, tarihi ve kültürel bir yolculuğa çıkacağız. Şehirde çok uzak mesafeler yok, ancak göreceğimiz yerlerin değeri oldukça büyük. Hazır mısınız? Amasya’nın simgesi haline gelmiş elmalarından birer tane ikram ediyorum size. Bu enerji deposu meyvelerle yürüyüşümüzde şekerimiz ve enerjimiz düşmesin.

Şimdi Amasya’nın meşhur hazinelerini keşfe çıkalım. Elbette ki her güzel hikayenin bir başlangıcı vardır ve Amasya’daki bu başlangıç noktamız Melekli Konak. Adı gibi melek bir sahibi olan Merve’nin işlettiği bu tarihi Türk Konağı, 200 yıllık geçmişiyle şehrin tam kalbinde konumlanmış durumda. Melekli Konak, sadece 4 odasıyla sıcak bir ev ortamı sunuyor. Koltuklarından masasına, abajurundan aynasına kadar her detayın bir hikayesi var bu konağın içinde.

Geceyi burada geçireceğiz ve akşam yemeği için konağa döndüğümüzde, size Melekli Konak’ın tüm detaylarını anlatacağım. Şöminenin başında geçireceğimiz sohbetle Amasya’nın tarihini, kültürünü ve huzurunu derinlemesine hissedeceğiz. Ortamın tarih kokan atmosferini şimdiden hissetmeye başladınız mı? Eğer ısındıysak, Amasya gezi rehberimize ve gezilecek yerler listemize başlayabiliriz.

Amasya Gezilecek Yerler

1. 1. 1. Mehmet Paşa Camii: Otelden çıkınca ilk rotamız burası olacak. Şehzade Ahmet’in lalası Mehmet Paşa tarafından 1486 yılında yaptırılan cami, kubbeyle örtülü ve tarihi detaylarıyla öne çıkıyor.
      2. Mustafa Bey Hamamı: Yörgüç Paşa’nın oğlu Mustafa Bey tarafından 1436 yılında inşa edilen hamamı inceliyoruz. Tarihi detayları keşfetmek için içeriye girmeden önce bir sonraki durağa geçiyoruz.
      3. Sabuncuoğlu Tıp ve Cerrahi Tarihi Müzesi: İlhanlı Dönemi’nden kalma bu müze, Sabuncuoğlu Şerefeddin’in etkileyici eserlerini sergiliyor. Müzikle tedavi yapılan ilk hastane olarak bilinen bu müzede, tıbbın farklı alanlarına ait cerrahi aletler ve müzikoterapi seanslarına dair detaylar bulunuyor.
      4. Yakutiye Tekkesi: Tıp Müzesi’nin yanında yer alan bu Halvetî Tekkesi, Sultan Çelebi Mehmed döneminde 1411 yılında inşa edilmiş. Ne yazık ki, zamanla harap olmuş durumda.
      5. Saat Kulesi: Şehir merkezinde bulunan kule, 1865 yılında Ziya Paşa tarafından inşa edilmiş. Yangınlar ve restorasyon süreçleri ile ilginç bir hikayeye sahip olan kule, Amasya’nın sembollerinden biri haline gelmiş.
      6. Yalıboyu Evleri: Yeşilırmak manzarasında yer alan bu güzel evler, Anadolu’nun mimari geleneğini yansıtıyor. Gölgeleri ırmağa vuran bu evler, tarih kokan bir atmosfer sunuyor.
      7. Şehzadeler Müzesi: Alçak Köprü’nün ayağında bulunan bu müze, Kral Kaya Mezarları’nın eteklerinde, eski sur duvarları üzerinde yer alıyor. Müze, Amasya’da şehzadelik yaşamış kişilere ve Osmanlı tahtına oturmuş şehzade ve sultanlara ait heykelleri içeriyor.
      8. Kral Kaya Mezarları: Aslında müzenin içinde yer alsa da ayrı bir vurgu gerektiriyor. Gördüğümüz eserlerin asıl sahipleri, burada kayalara oyularak gömülmüşler. Pers Kralı Darius ve oğullarına ait olan bu mezarlar, Amasya’nın en etkileyici tarihî eserlerinden biridir.
      9. Amasya Kalesi: Hafif bir yürüyüşün ardından kaleye ulaşıyoruz. Perslerden Romalılara, Bizanslılardan Osmanlılara kadar pek çok medeniyetin izlerini taşıyan kale, Amasya’nın en yüksek noktasında yer alıyor. Buradan Amasya’nın muazzam manzarasını seyretmek ise tam anlamıyla bir başka deneyim.
      10. Ferhat ile Şirin Aşk Tepesi: Amasya, Ferhat ile Şirin’in aşkının geçtiği yer olarak ünlüdür. Rivayete göre Ferhat, dağları delip Şirin’e kavuşmak isterken ölmüştür. Bu tepede bu efsanevi aşk hikayesini hatırlayabilirsiniz.
      11. Hazeranlar Konağı:Hazeranlar Konağı, Amasya’nın tarihî dokusunu yansıtan ve Şehzadeler Müzesi’nin yanında konumlanmış önemli bir yapıdır. 1865 yılında Amasya Defterdarı Hasan Talat Efendi tarafından inşa edilen bu konağın ismi, uzun süre burada ikamet eden Hazeran Hanım’dan gelmektedir. Dört eyvanlı ve orta sofalı planıyla, Osmanlı Dönemi’nin yöresel sivil mimari özelliklerini en güzel şekilde yansıtan bu yapı, Amasya’nın göz alıcı eserlerinden biridir.Antik dönem sur duvarları üzerine kurulan konak, bodrum katı ve üzerine iki kat ahşap çatkı arası kerpiç dolgulu olarak inşa edilmiştir. Haremlik ve selamlık olarak iki bölümden oluşan yapının iç avlulu ve dışa kapalı yapı tipi, Osmanlı mimarisindeki geleneksel düzenlemeyi yansıtmaktadır.1979 yılında başlanan restorasyon çalışmaları, 1984 yılında tamamlanarak Hazeranlar Konağı, etnografik eserlerin sergilendiği bir müze evine dönüştürülmüştür. Bu müze evi, ziyaretçilere tarihi bir yolculuk sunarken, Amasya’nın kültürel mirasını koruma ve tanıtma misyonunu başarıyla yerine getirmektedir.
      12. Amasya Arkeoloji Müzesi:Amasya Arkeoloji Müzesi, zengin tarihiyle dikkat çeken Kaya Mezarları’nın yanı sıra, 1925 yılında kurulmuş bir müzedir. 1977 yılında modern bir binaya taşınan müze, 1980 yılında ziyaretçilere kapılarını açmıştır. Müzenin teşhirinde, Geç Neolitik Erken Kalkolitik Çağ’dan itibaren Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Helenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı dönemlerine ait 13 farklı medeniyetin izlerini bulmak mümkündür.Müzenin bahçesinde Hitit, Helenistik, Roma, Doğu Roma, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait taş eserler sergilenmektedir. Ayrıca, birinci katta özel bir bölümde yer alan İlhanlı Dönemi’ne ait mumyalar, özel cam tabutlar içinde sergilenmektedir. Roma Dönemi’ne ait “Elmalı Taban Mozaiği” ve İlhanlı Dönemi mumyaları, müzenin en dikkat çeken eserlerindendir.Müzenin koleksiyonunda, Hitit İmparatorluk Dönemi’ne ait bronz Fırtına Tanrısı Teşup Heykeli de bulunmaktadır. Ayrıca, İlhanlıların Anadolu’daki hâkimiyeti sırasında Amasya’da ikamet etmiş ve Anadolu Nâzırlığı ile emirlik yapmış kişilere ait mumyalar, müzenin önemli eserleri arasında yer almaktadır. Amasya Arkeoloji Müzesi, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunmaktadır.
      13. Sultan Bayezit Cami / 2.Bayezit Külliyesi:Sultan Bayezit Camii, etkileyici mimarisiyle Amasya’nın tarih kokan dokusunda göz kamaştırıcı bir varlık sergilemektedir. Amasya Sancak Beyi Şehzade Ahmed tarafından 1485-86 yılları arasında, Osmanlı Sultanı II. Bayezid’in talimatıyla inşa edilmiştir. 1496 tarihli vakfiyede, külliyenin parçaları olarak cami, medrese, imaret, mektep ve köprü belirtilmiştir. Bu muazzam külliye, günümüze kadar cami, medrese ve imaret olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak, mektep birimine dair günümüze ulaşamamış olması külliyenin eksik bir yönüdür.Sultan Bayezit Camii’nin etrafında, külliyeye sonradan eklenen Şehzade Osman Çelebi Türbesi ve Muvakkithane gibi yapılar da bulunmaktadır. Topkapı Sarayı Müzesi arşivinde yer alan belgelerde, imaret olarak adlandırılan yapının, mut’ime-hâne (yemekhane), matbah (mutfak), kiler, fırın ve ahır gibi beş ayrı birimden oluştuğu belirtilmiştir.Sultan Bayezit Camii ve Külliyesi, Osmanlı mimarisinin zarafetini ve zenginliğini yansıtarak, tarihi boyunca önemli bir kültürel ve dini merkez olarak varlığını sürdürmüştür. Bu kutsal mekan, ziyaretçilere geçmişin büyüsünü ve Osmanlı İmparatorluğu’nun izlerini keşfetme fırsatı sunmaktadır.
      14. Minyatür Amasya Müzesi:
          

          Minyatür Amasya Müzesi

          Minyatür Amasya Müzesi, tarihî bir kent maketi olarak Sultan Beyazıt Külliyesi’nin imaret binasının içinde yer alıyor. Bu özel müze, 1914 yılına ait bir fotoğraftan ilham alınarak oluşturulmuş ve Amasya’nın tarihi atmosferini yansıtmak adına önemli bir işlevi yerine getiriyor. Müze, caminin içindeki bir salonda 80 metrekarelik bir alanı kaplayarak ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunuyor.

          Müzenin odak noktası, Amasya’nın tarihî dokusunu detaylı bir şekilde yansıtan kent maketi. Bu maket, özel bir aydınlatma düzeni ile sunuluyor. Ziyaretçiler, maketin içindeki atmosferi keşfetmek üzere yaklaşık bir dakika kadar karanlık bir ortamda bekledikten sonra, aniden yanıp sönen ışıklar eşliğinde büyüleyici bir görsel şölene tanık oluyorlar.

          Minyatür Amasya Müzesi, şehrin tarihi mirasını koruma ve ziyaretçilere geçmişin canlı bir tasvirini sunma misyonunu taşıyan önemli bir turistik nokta olarak öne çıkıyor.

 

Amasya’da Ne Yenir?

1. Galip Amasya Çörekçisi1925 yılından bu yana kuşaktan kuşağa aktarılan orijinal tarifle ünlenen Galip Amasya Çörekçisi, Amasya’nın lezzet haritasında önemli bir noktada yer alıyor. Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenen asırlık lezzetleriyle ünlü olan işletme, 2006 yılında çöreklerini nohut mayası kullanarak hazırlıyor. Damakları ceviz ve haşhaşın yoğun aromasıyla buluşturan bu çörekler, odun ateşinde pişirilerek özel bir lezzet kazanıyor. Galip Amasya Çörekçisi, internet üzerinden ülke geneline hızlı bir şekilde ulaşabilme imkanı sunuyor.
   • Adres: Pirinççi Mahallesi Habibi Sokak No: 10/A Bimarhane Arkası Merkez, Amasya
   • İletişim: 0358 218 27 16
2. Amaseia MutfağıAmasya’nın yerel mutfağını keşfetmek isteyenler için ideal bir adres olan Amaseia Mutfağı, şehir merkezinde eşsiz bir manzaraya sahip. Yalıboyu evlerinin mimarisini yansıtan mekan, keşkek, toyga çorbası, baklalı yaprak sarması, güveçte etli kuru fasulye ve bamya gibi yöresel lezzetleriyle ünlü. Nostaljik bir atmosferde, Yeşilırmak’ın hemen yanında, geleneksel Amasya tatlarını deneyimlemek mümkün.
   • Adres: Hatuniye Mahallesi Hazeranlar Sokak No:3 Merkez, Amasya
   • İletişim: 0358 218 22 23
3. Emin Efendi KonaklarıTarihi Yalıboyu evlerinin zarif bir örneği olan Emin Efendi Konakları, otantik ve modern atmosferi bir araya getiriyor. Amasya’nın geleneksel tatlarını orijinal tariflerle buluşturan restoranında, konak pencerelerinden II. Bayezid Külliyesi ve ırmak manzarasına eşlik edebilirsiniz. Et ızgara ve kebap çeşitleri, konukların favorilerinden biri.
   • Adres: Hatuniye Mahallesi Hazeranlar Sokak No:66 Merkez, Amasya
   • İletişim: 0358 213 00 33
4. Ali Kaya RestaurantAmasya’nın muazzam manzarasını sunan Ali Kaya Restoran, zengin menüsü ve tecrübeli ekibiyle konuklarına unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Tokat kebabı, et ızgara, kuzu şiş ve saç kavurma gibi lezzetlerin yanı sıra, ışıklarla süslü nehir manzarası da keyifli bir atmosfer sunuyor.
   • Adres: Çakallar Mevkii Çakallar Caddesi Merkez, Amasya
   • İletişim: 0358 218 06 01
5. Yamaç Cafe & BistroModern ve yenilikçi bir işletme olan Yamaç Bistro, Amasya’nın panoramik manzarasını sunuyor. Türk ve dünya mutfağından çeşitli lezzetlerle hizmet veren mekan, serpme kahvaltısı ve özel çaylarıyla da dikkat çekiyor. Şehzadeler kenti Amasya’yı kuşbakışı izleyebileceğiniz Yamaç, kaliteli hizmetiyle öne çıkıyor.
   • Adres: Çakallar Mevkii Çakallar Caddesi Merkez, Amasya
   • İletişim: 0358 212 23 23
6. Bedesten Osmanlı MutfağıAmasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan Bedesten Osmanlı Mutfağı, tarihi bir atmosferde lezzet yolculuğuna çıkaran otantik bir mekan. Osmanlı bedesten mimarisini yansıtan bu mekan, topuz kebabı, kuzu tandır ve ızgara çeşitleri ile ünlüdür. Tarihi dokusu ve zengin menüsü ile unutulmaz bir akşam yemeği için ideal.
   • Adres: Gazimahbup Mahallesi Taşhan Sokak Bedesten Binası (Arasta) Merzifon, Amasya
   • İletişim: 0358 505 01 05
7.  Taşhan Butik Otel & RestaurantSizleri tarihi bir atmosferde büyülü bir yolculuğa davet eden Taşhan Butik Otel & Restaurant, Merzifon’un kalbinde konaklama ve lezzetin birleştiği eşsiz bir mekan olarak öne çıkıyor. Tarihi Taşhan’ın orijinal mimarisine sadık kalınarak restore edilen otel, iki katlı nadir bir mimariye sahip. Hem konaklama hem de restoran hizmeti sunan Taşhan, konuklarına unutulmaz anlar yaşatmayı amaçlıyor.
   • Adres: Gazimahbup Mahallesi Taşhan Sokak No:1 (Arasta) Merzifon, Amasya
   • İletişim: 0358 514 44 00

   Restoran Menüsünden Bazı Tercihler:

   • Taş Kebap: Taşhan’ın özel lezzeti olan bu kebap, damaklarda unutulmaz bir iz bırakıyor.
   • Et ve Tavuk Çökertme: Zengin lezzetleriyle et ve tavuk çökertme, konukların favorisi.
   • Lokum: Tatlı sevenler için enfes bir lokum seçeneği.
   • Bostan Kebabı: Geleneksel Bostan Kebabı, yöresel lezzetleri keşfetmek isteyenler için ideal.
   • Keşkek: Bol malzemeli ve doyurucu keşkek, Taşhan’ın lezzet şölenine katkı sağlıyor.
   • Yaprak Sarma: Yemeğin vazgeçilmezleri arasında yer alan yaprak sarma, özenle hazırlanıyor.
   • İrmik Helvası: Tatlı bir final için, Taşhan’ın eşsiz irmik helvasını deneyebilirsiniz.

   Ayrıca, haftanın belirli günlerinde gerçekleştirilen Yeşilçam açık hava sinema gösterimleriyle unutulmaz bir atmosfer sunan Taşhan Butik Otel & Restaurant, konuklarına sadece lezzetli bir konaklama değil, aynı zamanda keyifli bir kültür ve sanat deneyimi sunuyor.

8. Rumi Usta’nın Yeri (Kör Rumi)
   
   

   amasya-rumi-ustanın-yeri-kor-rumi

   Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş olan Merzifon keşkeğiyle adını duyuran Rumi Usta’nın Yeri, diğer adıyla Kör Rumi, keşkek denilince akla gelen ilk ve vazgeçilmez adreslerden biridir. Bu tarihi mekan, Merzifon’a özgü tereyağında kavrulmuş domates sosu ve haşhaşlı burgu Amasya çöreği ile servis edilen sakız kıvamında, bol etli keşkeğiyle ünlüdür. Eski bir konak olan Rumi Usta, keşkeği geleneksel yöntemlerle, toprak çömleklerde uzun saatler boyunca ağır ağır pişirerek özel fırınında hazırlar.

   • Adres: Gazimahbup Mahallesi Ahçılar Sokak Dönertaş Mevkii Merzifon, Amasya
   • İletişim: 0358 513 20 83

   Rumi Usta’nın Yeri’nin Bazı Lezzetleri:

   • Merzifon Keşkeği: Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş, sakız kıvamında ve bol etli keşkeği denemelisiniz.
   • Haşhaşlı Burgu Amasya Çöreği: Keşkek ile birlikte servis edilen bu çörek, yöresel tatları bir araya getiriyor.
   • Çorba Çeşitleri: Rumi Usta’nın lezzetli çorba çeşitleriyle başlangıcı şölene çevirebilirsiniz.
   • Izgara Çeşitleri: Deneyebileceğiniz birbirinden lezzetli ızgara çeşitleri de mevcut.

   Not: Bu eşsiz lezzetleri deneyimlemek için Rumi Usta’nın Yeri’ni ziyaret etmeyi düşünüyorsanız, günün erken saatlerinde gitmenizi tavsiye ederiz, çünkü bu özel lezzetler hızla tükenebilir.

Bu lezzet durakları, Amasya’nın zengin mutfak kültürünü keşfetmek isteyenler için çeşitli seçenekler sunuyor.

 

Ankara Gezi Rehberi

Ankara Coğrafi Bilgileri:

• Ankara, Türkiye’nin başkenti ve en kalabalık ikinci şehridir.
• Başkent olması sebebiyle stratejik bir konumda bulunmaktadır.
• İç Anadolu Bölgesi’nin ortasında yer alır ve coğrafi olarak dağlık bir yapıya sahiptir.
• Kentin genel iklimi karasal iklimdir, kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları sıcak ve kurak geçer.
• Ankara, Türkiye’nin en yüksek rakıma sahip büyük şehridir. Şehir merkezinin ortalama rakımı 938 metredir.
• Ankara, Türkiye’nin en büyük gölü olan Salt Lake’e oldukça yakındır.

Ankara Nüfus Bilgileri:

• 2022 itibarıyla Ankara’nın nüfusu yaklaşık 5.5 milyon civarındadır.
• Türkiye’nin en kalabalık ikinci şehri olmasına rağmen, İstanbul’un nüfusundan önemli ölçüde daha küçüktür.
• Nüfusun çoğunluğunu genç ve eğitim seviyesi yüksek insanlar oluşturur.
• Ankara, özellikle üniversiteler ve kamu kurumlarına olan yakınlığı sebebiyle birçok öğrenci ve kamu görevlisi tarafından tercih edilmektedir.
• Şehir, sürekli artan göçlerle birlikte hızla büyümeye devam etmektedir.

Ankara’nın telefon kodu 0312’dir. Ankara’nın plaka kodu ise 06’dır.

Ziyaret Zamanı: Ankara’nın kışları oldukça soğuk olduğundan, eğer mümkünse kış aylarından kaçının. Bahar ayları, özellikle Nisan ve Mayıs, Ankara’nın tarihî ve kültürel mekânlarını gezmek için idealdir.

Kalış Süresi: 3 tam gün, Ankara’nın önemli turistik noktalarını keşfetmek için yeterlidir. Eğer zamanınız varsa, Beypazarı gibi çevre köyleri veya Eskişehir gibi yakın şehirleri de ekleyebilirsiniz.

Konaklama: Çankaya bölgesinde konaklamak, şehir merkezine ve turistik yerlere ulaşım açısından avantajlı olabilir. Otellerin fiyatlarını ve konumlarını değerlendirmek için çeşitli rezervasyon sitelerini kullanabilirsiniz.

Ulaşım:

• Havalimanından şehir merkezine ulaşım için Belko Air otobüsleri tercih edilebilir. Kızılay, Batıkent ve AŞTİ hatları mevcuttur.
• Şehir içi ulaşım için AnkaraKart edinerek toplu taşıma kullanabilirsiniz. Otobüs ve metro hatları bu kartı kabul etmektedir.

Araba Kullanımı: Ankara’da araba kullanmak zor olabilir, çünkü trafik kuralları bazen işlemez. Ancak Emek Garajı gibi otoparklar kullanılarak araç bırakılabilir.

Ankara Gezilecek Yerler

1- Anıtkabir

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk‘ün anıldığı ve defnedildiği büyük bir anıt ve müzedir. Anıtkabir, Ankara’nın Çankaya ilçesinde yer almaktadır. Anıt, ziyaretçilere Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna ve Atatürk’ün liderliğine odaklanan bir tarih ve kültür deneyimi sunar.

Anıtkabir, Türkiye’nin en önemli simgelerinden biri olarak kabul edilir ve ziyaretçilere ülkenin modern tarihini anlamak için önemli bir fırsat sunar. Aslanlı Yol olarak bilinen geniş bir cadde, Anıtkabir’e çıkarken ziyaretçilere etkileyici bir giriş yapar.

Anıtkabir’in içindeki müze, Atatürk’ün kişisel eşyalarını, fotoğraflarını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dair çeşitli belgeleri içerir. Atatürk’ün mozolesi, ziyaretçilere duygusal bir deneyim sunan bir alan olarak öne çıkar. Ayrıca, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen özel nöbet değişim törenleri, Anıtkabir ziyaretinin unutulmaz bir parçasıdır.

Anıtkabir’e ziyaret, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesine ve modernleşme çabalarına duyulan saygının bir ifadesidir. Giriş ücretsiz olup, her gün ziyarete açıktır. Ziyaret saatleri için resmi kaynaklardan güncel bilgiler alınabilir. Kalabalıklardan kaçınmak için erken saatlerde ziyaret etmek önerilir.

2- Cumhuriyet Müzesi

Ankara’da bulunan tarihi bir binadır ve Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli yıllarına tanıklık etmiştir. Aşağıdaki bilgiler, müze hakkında genel bilgiler ve ziyaret bilgilerini içermektedir:

Cumhuriyet Müzesi (İkinci Meclis):

• Konum: Ankara, Türkiye
• Tarihçe: 1924-1960 yılları arasında Meclis Binası olarak kullanılmıştır. 1981 yılından bu yana Cumhuriyet Müzesi olarak hizmet vermektedir.
• Tarihi Önem: Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına, Atatürk’ün ilke ve inkılaplarına, çok partili sisteme geçişe tanıklık etmiştir.
• Genel Kurul Salonu: Etkileyici mimarisi ile dikkat çeker. Mustafa Kemal Atatürk’ün toplantıları izlediği loca da ziyaretçilere açıktır.
• Mimari Özellikler: Cumhuriyet dönemini yansıtan mimari detaylara sahiptir.
• Ziyaret Bilgileri: Müze Kart geçerlidir. Giriş ücreti 12₺’dir. Aynı biletle Kurtuluş Müzesi’ne de giriş yapabilirsiniz.
• Açık Gün ve Saatleri:
  • Yaz Dönemi (15 Nisan – 31 Ekim): 08:30 – 19:00
  • Kış Dönemi (1 Ekim – 1 Nisan): 08:30 – 17:30
• Adres: Cumhuriyet Caddesi, No:7, 06050 Ulus/Altındağ/Ankara, Türkiye

Cumhuriyet Müzesi, Türkiye’nin cumhuriyetle ilgili tarihine dair önemli bilgiler sunan ve ziyaretçilere etkileyici bir deneyim yaşatan bir müzedir.

3-Kurtuluş Savaşı Müzesi (Birinci Meclis):

• Konum: Ankara, Türkiye
• Tarihçe: 1960 yılına kadar kullanılan bina, şu anda Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak ziyaretçilere açıktır.
• Yer: İkinci Meclis’in yanında konumlanmıştır.
• Tadilat: Zaman zaman tadilat sebepleriyle ziyarete kapalı olabilir.
• Ziyaret Bilgileri: Müze Kart geçerlidir. Giriş ücreti 12₺’dir. Aynı biletle Cumhuriyet Müzesi’ne de giriş yapabilirsiniz.
• Açık Gün ve Saatleri:
  • Yaz Dönemi (1 Nisan – 31 Ekim): 08:45 – 19:00
  • Kış Dönemi (31 Ekim – 1 Nisan): 08:30 – 17:30
• Not: Ziyaret etmeden önce müzenin açık olduğu tarihleri ve müze içindeki sergileri kontrol etmek için resmi web sitesini ziyaret etmek faydalı olacaktır.
• Adres: Cumhuriyet Caddesi, No:5, 06050 Ulus/Altındağ/Ankara, Türkiye

Kurtuluş Savaşı Müzesi, Ankara’nın tarihi ve kültürel zenginliklerinden biri olarak, Türk Kurtuluş Savaşı’na dair önemli belgeler ve eserlerle ziyaretçilere bilgi sunan bir müzedir.

4-Türkiye İş Bankası Müzesi (İktisadi Bağımsızlık Müzesi):

• Konum: Ankara, Türkiye
• Yer: Ulus bölgesinde, Atatürk’ün heykelinin karşısında bulunmaktadır.
• Mimari Özellikler: Binanın mimarisi, ünlü İtalyan mimar Gulio Mongeri tarafından tasarlanmıştır. Aynı mimar Ziraat Bankası binasının tasarımını da gerçekleştirmiştir.
• Amaç ve İçerik: İş Bankası’nın ülke ekonomisinin kurulup güçlenmesinde oynadığı rolü, Türkiye’nin sanayileşmesine katkılarını anlatan bir müzedir. İktisadi Bağımsızlık Müzesi olarak da adlandırılmaktadır.
• Tarih: Müze, Türkiye İş Bankası’nın kuruluşuyla eş zamanlı olarak Cumhuriyet döneminde faaliyete geçmiştir.
• Müze İçeriği: İş Bankası’nın ekonomik ve finansal tarihine odaklanan müze, ziyaretçilere bankanın Türkiye ekonomisindeki etkilerini anlatmaktadır.
• Not: Ziyaret etmek isteyenler için müzenin açık olduğu gün ve saatleri öğrenmek adına resmi web sitesini kontrol etmek faydalı olacaktır.
• Adres: İş Bankası Kültür Merkezi, Ulus Mahallesi, Atatürk Bulvarı No: 16, 06050 Altındağ/Ankara, Türkiye

Türkiye İş Bankası Müzesi, ekonomik ve finansal tarihle ilgilenen ziyaretçilere ülkenin ekonomik gelişimi ve sanayileşmesine dair önemli bir perspektif sunan bir kültür kurumudur.

5- Ziraat Bankası Müzesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Yer: Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü binası içerisinde bulunan müze, Ankara’nın merkezi bir konumunda yer almaktadır.
• Mimari Özellikler: Bina, dikkat çeken mimarisi ile bilinir ve Ankara’nın gözde binalarından biridir.
• Ziyaret Alanı: Müze sadece bina içerisindeki ilk katı kapsamaktadır.
• Amaç ve İçerik: Ziraat Bankası Müzesi, Ziraat Bankası’nın tarihini, geçmişini ve önemli olaylarını ziyaretçilere aktarmayı amaçlamaktadır.
• Not: Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü’nün bir parçası olduğu için sadece ilk kat ziyaret edilebilmektedir.
• Adres: Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü, Atatürk Bulvarı No:8, 06050 Ulus/Altındağ/Ankara, Türkiye

Ziraat Bankası Müzesi, Ziraat Bankası’nın geçmişi, faaliyetleri ve bankanın ülke ekonomisindeki rolü hakkında bilgi sahibi olmak isteyen ziyaretçiler için önemli bir kültür ve tarih noktasıdır.

6- PTT Pul Müzesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Yer: Müze, Ulus’ta bulunmaktadır.
• Mimari Özellikler: Modern ve büyük bir alana sahip olan müze, PTT’nin tarihini ve pul kültürünü ziyaretçilere aktarmak amacıyla tasarlanmıştır.
• İçerik: Osmanlı döneminden günümüze, farklı coğrafyalardan onlarca pul örneği müzede sergilenmektedir. PTT’nin tarihine ve nostaljik unsurlarına dair bölümler içermektedir.
• Eğlence Alanı: Çocuklar için özel bir oyun alanı bulunmaktadır.
• Ziyaret Saatleri: Haftanın her günü 09:00-17:00 saatleri arasında ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.
• Not: Ulus bölgesinde yer alan diğer müzelerle birlikte ziyaret edilebilir. Ziraat Bankası Müzesi ve İş Bankası Müzesi ile aynı gün içerisinde gezilebilir.

PTT Pul Müzesi, pul koleksiyonerleri ve tarih meraklıları için ilginç bir ziyaret noktasıdır. Burada sergilenen pullar aracılığıyla geçmiş dönemlere ve farklı coğrafyalara ait hikayeleri keşfetmek mümkündür.

7- Anadolu Medeniyetleri Müzesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Kuruluş Tarihi: Müze, Ankara’nın ilk müzesi olarak, Atatürk’ün öncülüğünde kurulmuştur.
• Taşınma Tarihi: Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’daki eski yerinden, restorasyonlar sonrasında 1968’de bugünkü yerine taşınmıştır.
• Restorasyon ve Ödüller: Müze, restorasyon çalışmaları sonucunda 1997’de “Avrupa’da Yılın Müzesi” seçilmiştir.
• İçerik: Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden kazılar sonucu elde edilen arkeolojik eserlerin sergilendiği bir müzedir. Anadolu’nun tarih öncesi dönemlerinden, antik çağlara, Roma ve Bizans dönemlerine kadar geniş bir yelpazede eserler içermektedir.
• Mimari Özellikler: Yapı, modern müze tasarımının yanı sıra çevresine uyum sağlayacak şekilde inşa edilmiştir.
• Önem: Ankara’nın en iyi müzelerinden biri olarak kabul edilmekte ve Anadolu’nun zengin tarihini tanıtmaktadır.

Anadolu Medeniyetleri Müzesi, zengin arkeolojik koleksiyonu ve tarih öğretici içeriğiyle ziyaretçilere Anadolu’nun köklü geçmişine dair önemli bir perspektif sunmaktadır.

8-Ankara Kalesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Önem: Ankara Kalesi, şehrin simgelerinden biri olarak kabul edilir ve tarihi geçmişiyle büyük bir öneme sahiptir.
• Yapım Tarihi: İlk olarak Roma İmparatorluğu döneminde inşa edilmiş, daha sonra Bizans ve Selçuklu dönemlerinde onarımlar görmüştür.
• Mimari Özellikler: Kale, tipik bir Ortaçağ kalesi olarak tasarlanmış olup, zaman içinde farklı medeniyetler tarafından modifiye edilmiştir.
• İçerik: Kale içinde eski Ankara evleri, bir cami ve market gibi yapılar bulunmaktadır. Aynı zamanda çeşitli hediyelik eşya dükkanları da ziyaretçilere yöneliktir.
• Panoramik Görüntü: Kale, Ankara’nın panoramik manzarasını sunan bir konuma sahiptir. Şehri yüksekten görebilme imkanı sunar.
• Yakın Çevre: Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Rahmi Koç Müzesi ve Erimtan Müzesi gibi kültürel mekanlar kaleye oldukça yakın konumdadır.

Ankara Kalesi, tarihi ve kültürel bir atmosfer sunan, şehrin merkezinde yer alan önemli bir turistik noktadır. Tarihi yapısı ve çevresindeki diğer zengin kültürel mekanlarla birlikte ziyaretçilere geniş bir deneyim sunar.

9- Rahmi Koç Müzesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Açılış Tarihi: 2005
• Kurucusu: Rahmi Koç Müzesi, Rahmi Koç tarafından 2005 yılında kurulmuştur.
• Avlu İçeriği: Müzenin avlusunda Vehbi Koç’un iş hayatına atıldığı dükkan gibi tarihi öğeler bulunmaktadır.
• Koleksiyon: Sanayi müzesi olarak hizmet veren müzede tarım araçları, teknolojinin gelişimiyle hayatımıza giren nesneler (televizyon, daktilo vb.) gibi çeşitli koleksiyonlar sergilenmektedir.
• Müze Binası (Çengelhan): Müzenin bulunduğu Çengelhan binası, Osmanlı döneminde Mihrimah Sultan’ın eşi tarafından yaptırılmış tarihi bir binadır.
• Giriş Ücreti: Müze giriş ücreti 12₺’dir. Pazartesi günleri kapalıdır. Diğer günler yaz dönemi 10:00-19:00 (1 Nisan – 30 Eylül), kış dönemi 10:00-18:00 (1 Ekim – 31 Mart).
• Not: İstanbul’daki Rahmi Koç Müzesi’nin Ankara şubesidir ve Türkiye’deki endüstriyel tarihle ilgilenen ziyaretçilere geniş bir koleksiyon sunmaktadır.

10- Etnoğrafya Müzesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Atatürk’ün Naaşı: Müzenin ilginç bir özelliği, Atatürk’ün naaşının 1953 yılına kadar burada muhafaza edilmiş olmasıdır.
• İçerik: Etnografya Müzesi, etnografik objelerin yanı sıra Atatürk’ün cenaze dönemine ait fotoğrafları içermektedir.
• Müze Kart: Müze kart geçerlidir.
• Giriş Ücreti: Giriş ücreti 14₺’dir.
• Çalışma Saatleri: Her gün açıktır. Yaz dönemi çalışma saatleri 08:30-19:00 (1 Nisan – 1 Ekim), kış dönemi çalışma saatleri ise 08:30-17:30 (1 Ekim – 1 Nisan).
• Not: Etnoğrafya Müzesi, etnografik eserlere ilgi duyan ziyaretçilere Türk kültürünü daha yakından tanıma fırsatı sunmaktadır. Müze, özellikle Atatürk’ün cenaze dönemine dair fotoğraflar ile tarihî bir öneme sahiptir.

11- Resim ve Heykel Müzesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Durum: Maalesef, müze şu an tadilatta ve ne zaman açılacağı belli değil. Ziyaret etmeyi düşünenlerin müzenin açık olup olmadığını kontrol etmeleri önerilir.
• Müze Kart: Müze kart geçerlidir.
• Not: Ankara’da bulunan Resim ve Heykel Müzesi, sanatseverleri resim ve heykel sanatıyla buluşturan önemli bir kültür kurumudur. Ancak şu anda tadilat nedeniyle kapalıdır. Açılış tarihi belirsiz olduğu için ziyaretçilerin önceden kontrol yapmaları önemlidir. Tadilat sonrasında müzenin zengin koleksiyonuyla tekrar ziyaretçilere hizmet vermesi beklenmektedir.

12- CerModern:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Tanım: Modern sanat galerisi ve sergi alanı.
• Bina Geçmişi: Eskiden bir tren bakım atölyesi olan bina, müzeye dönüştürülmüş ve modern sanat eserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
• Sergiler: Geçici sergiler düzenlenmektedir. Sergi teması değişkenlik gösterir.
• Etkinlikler: Düğün ve fotoğraf çekimleri gibi etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır.
• Ulaşım: Sıhhiye’den yürüme mesafesindedir ve Ankara Garı’nın hemen yanında konumlanmıştır.
• Ziyaret Saatleri: Pazartesi günleri kapalıdır. Diğer günlerde 10:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
• Giriş Ücreti: 30₺ karşılığında gezilebilir.

Not: CerModern, Ankara’nın sanatseverler için önemli bir mekanıdır. Modern sanat eserleri, düzenlenen etkinlikler ve çeşitli sergilerle ziyaretçilere sanatsal bir deneyim sunmaktadır. Ziyaret etmeyi düşünenler, güncel sergi ve etkinlikleri kontrol etmeleri önerilir.

13- Saraçoğlu Mahallesi:

• Konum: Ankara, Türkiye
• Tanım: Türkiye’nin ilk toplu konut projesidir. Dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu tarafından açılmıştır.
• Konum Özellikleri: Kızılay’a oldukça yakın bir konumda bulunmasına rağmen, sessiz ve sakin bir atmosfere sahiptir. Yeşil alanlarla çevrili bir mahalledir.
• Tarihçe: Döneminde önemli bir konut projesi olarak başkente kazandırılmıştır. Ancak 2017 yılında tamamen boşaltılmıştır.
• Durumu: Şu an terk edilmiş bir bölgedir. Güvenlik görevlileri tarafından korunmaktadır.
• Özel Not: Cici Piknik adlı bir mekan bu bölgede bulunmaktadır. Bu mekanın Ankara’nın yerel lezzetlerinden birini denemek için güzel bir nokta olduğu belirtilmiştir.

Not: Saraçoğlu Mahallesi, tarihî önemi ve Ankara’nın ilk toplu konut projelerinden biri olmasıyla dikkat çeker. Ancak ziyaret etmeyi düşünenlerin, mahallenin güncel durumu ve gelecekteki kullanımı hakkında yerel kaynaklardan bilgi almaları önerilir.

14- Cin Ali Müzesi:

• Tanım: Hepimizin çocukluğunda sevgiyle hatırladığı Cin Ali karakterine adanmış bir müzedir.
• İlk Kitap: Cin Ali serisinin ilk kitabı 1968 yılında yayımlanmıştır. Bu seri, birçok okura okuma sevgisini aşılamış önemli bir çocuk kitap serisidir.
• Amaç: Cin Ali karakterinin popülerliğini ve tarihini korumak, çocuklara ve yetişkinlere bu sevimli karakteri tanıtmak amaçlanmaktadır.
• Özel Alan: Müzede siyah önlük giyip Cin Ali ile fotoğraf çekebileceğiniz özel bir alan bulunmaktadır.
• Ziyaret Bilgileri:
  • Çalışma Saatleri: Pazartesi günleri kapalıdır. Diğer günler 09:30-18:00 arasında ziyaret edilebilir.
  • Giriş Ücreti: Yetişkinler için 15₺, öğrenciler için 8₺ olarak belirlenmiştir.

15- Bülten Sokak:

• Konum: Cin Ali Müzesi’nin bulunduğu sokağa “Bülten Sokak” denir.
• Öneri: Sokağın atmosferini yaşamak için bölgedeki 3. nesil kahvecileri denemek önerilir. Lungo Espresso Bar bu öneriler arasında yer alabilir.

16- Kuğulu Park:

• Konum: Ankara’nın en merkezi parklarından biridir.
• Özellikler:
  • Oldukça ufak bir parktır.
  • İçindeki gölette kuğular bulunur ve adını bu kuğulardan alır.
• Öneri: Parkın Atatürk Bulvarı girişindeki bağ evini ziyaret edebilir ve Ankara’nın Bağları şarkısı eşliğinde keyifli bir zaman geçirebilirsiniz.

Ek Not: Bu bölgede bulunan Kıtır’da lezzetli bir kokoreç deneyebilirsiniz.

17- Ulucanlar Cezaevi Müzesi:

• Açılış Tarihi: 1925 yılında açılmıştır.
• Mevcut Durumu: 2006 yılına kadar hapishane olarak kullanılmış, 2011 yılında müzeye dönüştürülmüştür.
• Amaç: Siyasi suçluların tutulduğu hapishane olarak bilinir.
• Tanınmış Mahkumlar:
  • Deniz Gezmiş
  • Yusuf Aslan
  • Hüseyin İnan
  • Bülent Ecevit
  • Yılmaz Güney
  • Muhsin Yazıcıoğlu
  • Erdal Eren
• Not: Müze, Türkiye’nin siyasi tarihine tanıklık etmiş önemli isimleri barındıran bir mekan olarak dikkat çeker. Ziyaretçilere tarihi bir perspektif sunar.

18- Cinnah 19 Apartmanı:

• Yapım Tarihi: 1957
• Yapı Özellikleri:
  • İçinde 15 dubleks daire ve 2 normal daire bulunmaktadır.
  • Havaalanında çalışan mimar ve mühendisler için özel olarak tasarlanmıştır.
  • Terasında bir havuz, güneşlenme alanları ve şömine bulunmaktadır.
• Sosyal Alanlar:
  • Apartman, sakinlerin sosyalleşmesi için düşünülmüş özel alanlara sahiptir.
• Manzara:
  • Terasında muhteşem bir Ankara manzarası sunmaktadır.
• Not: Mimari özellikleri ve döneminin ötesinde tasarımıyla dikkat çeken bu apartman, Ankara’nın ilginç yapılarından biridir. Ziyaretçilere farklı bir konut deneyimi sunar.

19- Atatürk Müze Köşkü:

• Tarih: 1919
• Atatürk’ün Ankara’ya Gelişi: 1919 yılında Ankara’ya geldiğinde kaldığı yerler yetersiz olduğundan, Çankaya’da bulunan bir bağ evi kendisine hediye edildi.
• Taşınma: 1921 yılında Atatürk, Çankaya’daki bağ evine taşındı ve 1932 yılına kadar burada eşi Latife Hanım ile yaşadı.
• Müze Haline Getirilme: 1950 yılında konut müzeye dönüştürüldü.
• Önemli Tarihi Olay: Atatürk’ün, “Efendiler, yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz” cümlesini sarf ettiği yemek salonu burada bulunmaktadır.
• Rezervasyon: Hafta içi ziyaretler için öncesinde rezervasyon yaptırmak gerekmektedir.
• Güvenlik Kontrolleri: Ziyaretçiler X-Ray’den geçirilir ve kimlik kontrolleri yapılır. Güvenlik önlemleri ciddi düzeydedir.
• Tur: Rehber eşliğinde yapılan turlar, konutun çeşitli bölümlerini kapsar ve yaklaşık 30-40 dakika sürer.
• Giriş Ücreti: Ücretsizdir.
• Çalışma Saatleri:
  • Hafta içi: 09:30-17:00
  • Hafta sonu: 13:00-17:00
• Not: İçeride fotoğraf ve video çekmek yasaktır. Hafta sonları için rezervasyon gerekli değildir, sıra beklenir.

Ankara’da Ne Yenir?

Ankara’nın yöresel lezzetleri ve meşhur restoranları hakkında bilgiler içeren rehber şu şekildedir:

1. Meşhur Tavacı Recep Usta – Ankara Tavası

• Adres: Güzeltepe, Dikmen Vadisi 3. Etap No:2, 06450 Çankaya/Ankara
• Lezzetler: Kaburga dolma, kuzu dolması, fırında ezme güveç, pilav üstü incik

2. Meşhur Özçelik Aspava – ASPAVA

• Adres: Küçükesat, Esat Cd. No:110 D:C, 06660 Çankaya/Ankara
• Lezzetler: S.S.K dürüm menü, patates kızartması, mevsim salata, cacık, irmik tatlısı

3. Kokoreççi Hacı Ulus Merkez – Kokoreç

• Adres: Anafartalar, Temmuz Sk. No:20, 06050 Ulus/Ankara
• Lezzetler: Geleneksel kokoreç, baharatlarla lezzetlendirilmiş, ekmek arası servis

4. Çukurağa Sofrası – Bulgur Pilavı

• Adres: Bosna Hersek Cad. No:22/C Emek – Çankaya
• Lezzetler: Bulgur pilavı, Adana kebap, Çukurağa Special

5. Hacı Arif Bey – Ankara Kebabı

• Adres: Barbaros Mahallesi Güniz Sokak No:48 Çankaya, Ankara
• Lezzetler: Ankara kebabı, Saray Spesiyal, Ali Nazik Kebabı

6. Beyköz Restaurant – İnceğiz Çorbası

• Adres: Yeni Batı, Mahallesi, Fatih Sultan Mehmet Blv. No:692, 06370 Yenimahalle/Ankara
• Lezzetler: İnceğiz çorbası, işkembe çorbası

7. Tarihi Güveç Fırını – Beypazarı Güveci

• Adres: Beytepe, Bostancılar Sk. No:34, 06730 Beypazarı/Ankara
• Lezzetler: Beypazarı güveci, etli iç pilav, taze baharatlar

8. Meşhur Ankara Simitçisi – Ankara Simidi

• Adres: Çankaya, Cinnah Cd. No:21, 06680 Çankaya/Ankara
• Lezzetler: Ankara simidi, poğaça, menemen, tatlı çeşitleri

9. Ali Uzun Şekercilik – Lokum

• Adres: Cumhuriyet, İnkılap Sk. No:13, 06420 Kızılay/Çankaya/Çankaya/Ankara
• Lezzetler: Türk lokumu, akide şekeri, helva, pişmaniye, badem ezmesi

10. Tadım Lokantası – Tamtak Tiridi

• Adres: Cumhuriyet, Sümer Cd., 06900 Polatlı/Ankara
• Lezzetler: Tamtak tiridi, işkembe çorbası

Bu mekanlar, Ankara’nın zengin mutfağında kendine has lezzetleriyle öne çıkan adreslerdir.

Antalya Gezi Rehberi

Antalya, Türkiye’nin güneybatısında bulunan Akdeniz Bölgesi‘nde yer alan bir şehirdir.

Coğrafi Bilgileri:

• Antalya, Akdeniz iklimine sahiptir ve genellikle ılıman bir iklimle karakterizedir.
• Akdeniz kıyısında konumlanmış olup, Toros Dağları’nın eteklerine kadar uzanmaktadır.
• Şehir, doğal güzellikleri, plajları, tarihi kalıntıları ve turistik bölgeleriyle ünlüdür.

Nüfus:

• Antalya’nın nüfusu, turistik bölgeler, kıyı şeridi ve çevresindeki yerleşim birimleriyle birlikte değişkenlik göstermektedir.
• Şehir, turistik sektörünün etkisiyle yaz aylarında nüfusunun arttığı bir destinasyon olarak bilinir.

Telefon Kodu:

• Antalya’nın telefon alan kodu +90 242’dir. Türkiye’nin genel telefon kodu +90’dır.

Plaka Kodu:

• Antalya’nın plaka kodu 07’dir. Türkiye genelinde her ilin kendine özgü bir plaka kodu bulunmaktadır ve Antalya’nın plaka kodu da 07 olarak belirlenmiştir.

Bu bilgiler, Antalya’nın konumunu, nüfusunu ve iletişim bilgilerini içermektedir.

 

Antalya, sadece vıcık vıcık turistlerin akın ettiği ve her şey dahil tatilcilerin cirit attığı bir sahil kasabası olarak bilinir. Ancak bir Nisan sabahı Antalya’ya adım attığınızda, şehir sizi şaşırtabilir ve önyargılarınızı yerle bir edebilir. Şehre iniş yaptığınızda, adeta bir Avrupa şehrine gelmiş gibi hissedebilirsiniz.

Kaleiçi bölgesine vardığınızda, tarihi dokunun güzellikleri sizi büyüler. İstanbul’daki baskı ortamının uzaklaşmış olduğunu hissedebilir ve Antalya’nın özgürlüğü ve kalitesiyle tanışabilirsiniz. Geceleyin barlarda eğlenen kızlı erkekli gruplar, portakal çiçeği kokulu geniş caddelerde bisiklet süren insanlar, ferah evler ve tarihi dokunun güzellikleri sizi büyüleyebilir.

Bu şehirde her şey dahilci olmadan da keyifli bir tatil geçirebileceğinizi görmek sizi şaşırtabilir. Antalya’nın sadece güzel plajlardan ibaret olmadığını, tarihi zenginlikleri ve kültürel çeşitliliğiyle de dikkat çektiğini fark edebilirsiniz. Aspendos gibi tarihi mekanları ziyaret ettiğinizde ise gözlerinizin yaşarmasına engel olamayabilirsiniz.

Antalya’nın sadece bir tatil beldesi olmanın ötesinde, yaşam kalitesi açısından Türkiye’nin zirvesinde bir şehir olduğunu keşfetmek sizi etkileyebilir. Bu güzel şehir, önyargılarınızı yıkarak size beklenmedik bir deneyim sunabilir.

Antalya’ya Ne Zaman Gitmeli?

Antalya’nın yaz ayları turist akınıyla dolup taşsa da, asıl güzelliklerini bahar aylarında sergilediği bir sır değil. Baharın taptaze esintisi, hafif serinlik ve turistik bölgelerin yaz karmaşasından uzak hali, Antalya’yı keşfetmek için ideal bir dönem haline getiriyor.

Antalya’nın Baharda Sunduğu Güzellikler:

1. İdeal Hava Koşulları: Antalya, bahar aylarında ılıman iklimi ile misafirlerini karşılıyor. Üşütücü soğuklar yok, aynı zamanda aşırı sıcaklar da rahatsız etmiyor. Tatilciler, bu dönemde hem güneşin keyfini çıkarıyor hem de serin bir atmosferde gezinti yapabiliyor.

2. Turistik Bölgelerin Sessizliği: Yaz aylarında kalabalık plajlar ve yoğun caddeler Antalya’nın popüler turistik bölgelerini işgal edebilir. Ancak baharın gelmesiyle birlikte, plajlar ve caddeler sakinleşir, tatilciler daha fazla alan ve özgürlük bulabilir.

3. Doğanın Uyanışı: Baharda Antalya, doğanın uyanışına tanıklık etmek için mükemmel bir zaman sunar. Portakal çiçeklerinin bıraktığı muazzam koku, yemyeşil dağlar, gür akan nehirler ve etkileyici şelaleler, doğa severleri kendine çeker.

4. Denizin Huzuru: Yaz aylarında deniz bazen aşırı sıcak olabilirken, baharda deniz suyu daha hoş bir sıcaklıkta olabilir. Denizin huzur veren mavisini keşfetmek ve serin sularında yüzmek için bahar ideal bir zaman.

5. Turistik Aktiviteler: Antalya’nın tarihi ve kültürel zenginlikleri, bahar aylarında daha sakin bir atmosferde keşfedilebilir. Antik kentleri, müzeleri ve diğer turistik mekanları daha rahat gezebilir, etkileyici manzaraların tadını çıkarabilirsiniz.

Antalya’nın yaz aylarındaki popülerliği tartışılmaz, ancak baharın şehre getirdiği huzur ve doğanın güzellikleri, bu mevsimi keşfetmek isteyenler için muazzam bir cazibe oluşturuyor.

Antalya’da Gezilecek Yerler

1. Kaleiçi

Kaleiçi, Antalya’nın benzersiz atmosferi ve tarihle harmanlanmış en özel köşelerinden biridir. Antik çağlardan kalma surlarla çevrili bu eski şehir, tarihi konakları, daracık sokakları ve denizle iç içe geçmiş konumuyla kendine özgü bir cazibe sunar. Kesinlikle görmenizi tavsiye edeceğimiz bu yer, Antalya’nın kalbinde sosyal hayatın nabzını tutar.

Eski şehir sularının içinde konumlanmış olan tarihi konaklar, günümüzde hem yerel halkın hem de turistlerin buluşma noktasıdır. İşten çıkanlar, bu benzersiz atmosferde bir araya gelip bir şeyler içerek kafa dağıtır. Turistler, Kaleiçi’nin tarihi dokusunu keşfederken, çocuklar ise minik plajında denize girip eğlenceli vakit geçirir. Aynı zamanda gençler, akşamları canlı müzik eşliğinde partiler düzenlenen barlarda unutulmaz anlar yaşar.

Kaleiçi, falezin üzerine kurulmuş bir özerk kasaba gibi hissiyat uyandırır. İçinde geniş parklara sahip olan bu bölge, sadece tarih ve kültürle değil, aynı zamanda doğayla iç içe bir deneyim sunar. Yazın gündüzleri sıcaklığın yüksek olduğu saatlerde gelmek yerine, gün batımına doğru ziyaret etmek daha keyifli olacaktır. Böylece hem geleneksel bir Kaleiçi klasiği olan bira eşliğinde gün batımının tadını çıkarabilir, hem de daracık sokaklarda gezerek tarihi atmosferin keyfini sürebilirsiniz.

Kaleiçi, sadece tarihi konakları ve dar sokaklarıyla değil, aynı zamanda gezilecek birçok yeriyle de ziyaretçilerini büyüler. Eğer bu muazzam atmosferde neler yapabileceğinizi merak ediyorsanız, Kaleiçi’nde Gezilecek Yerler rehberimizi okumadan geçmemenizi öneririm. Haritada 1 numara olarak işaretlenen bu benzersiz mekan, Antalya’nın görülmeye değer noktalarından biridir.

2. Kurşunlu ve Düden Şelaleleri

Antalya, doğal güzellikleriyle ünlü şehirlerden biridir ve bu güzelliklerin başında Düden ve Kurşunlu şelaleleri gelir. İlk olarak, bu şelaleleri tam anlamıyla keşfetmek ve güzelliklerini kavramak için bir video izlemenizi öneririm. Çünkü fotoğraflar, bu muazzam doğal oluşumların gerçek güzelliğini tam anlamıyla yansıtamayabilir.

Düden Şelalesi, şehir hayatının içinde, çevresi binalarla çevrili, adeta semtin ortasından çağlayan bir şelale olarak dikkat çeker. Bu şelaleyi düşünün: Market alışverişi veya otobüs beklerken, şehrin içinde dolaşırken birden karşınıza çıkan büyüleyici bir şelale. Arabayı park ederken bile harita konumunun doğru olup olmadığını kontrol etme ihtiyacı hissedersiniz, çünkü bu kadar beklenmedik bir yerde böyle doğal bir güzellik bulmak şaşırtıcıdır. Düden Şelalesi’nin etkileyici bir özelliği de içinde gezilebilen bir mağaraya sahip olmasıdır. Ayrıca, Düden falezlerinden aşağı denize doğru uzanan muazzam bir manzaraya da sahiptir. Kaleiçi’nden bir tekne turuna çıkarsanız denize dökülen Düden’i görebilirsiniz, ancak araçla da yakınına gidip bu doğal güzelliği keşfetmek mümkündür.

Antalya’nın diğer ünlü şelalesi olan Kurşunlu Şelalesi ise muhteşem doğal peyzajıyla ziyaretçilerini büyüler. Huzur veren atmosferi ve yeşillikler içindeki yürüyüş yollarıyla bu şelale, doğaseverleri kendine çeker. Eşsiz güzellikteki bu şelale, şehrin gürültüsünden uzaklaşıp doğanın kollarında huzurlu bir mola vermek isteyenler için ideal bir destinasyondur.

Antalya’nın bu doğal hazineleri, şehrin sadece tarihi ve kültürel zenginlikleriyle değil, aynı zamanda eşsiz doğal güzellikleriyle de tanınmasını sağlar. Bu doğal şelaleleri ziyaret etmek, Antalya’nın güzelliklerini tam anlamıyla keşfetmek için harika bir fırsattır.

3. Hip-Notics

Manavgat’ın doğal güzellikleri arasında öne çıkan Burunucu Mevkii Çakış Köyü’nde konumlanmış olan Hip-Notics, su sporları tutkunları için heyecan verici bir destinasyon sunmaktadır. Bu su parkı, geleneksel su kayağından farklı olarak kablolu su kayağını, yani wakeboard’u deneyimleme imkanı sunmaktadır. Wakeboard, klasik su kayağının aksine motorlu bir tekne yerine makara sistemleri ve kablolar aracılığıyla çekilerek gerçekleştirilen bir su sporu olarak öne çıkar. Bu yöntem, daha güvenli, ekonomik ve özellikle yeni başlayanlar ile akrobasi tutkunları için uygun bir seçenektir.

Hip-Notics, çevre dostu bir yaklaşım benimseyerek elektrikle çalıştığından ve suyu motor yağlarıyla kirletmediğinden ötürü çevre bilincine de katkı sağlar. Sadece wakeboard değil, aynı zamanda su kayağı, kneenboard (diz boardu) ve flyboard gibi farklı su sporlarıyla da hizmet verir. Ayrıca, su üzerindeki keyifli zamanın yanı sıra basketbol, voleybol gibi oyun alanları ile aktivite çeşitliliğini artırır.

Hip-Notics aynı zamanda bölgedeki su sporları meraklılarına hitap eden yeme-içme alanları ile konforlu bir deneyim sunar. Su sporlarıyla ilgilenen herkesin keyif alacağı bu su parkı, Manavgat’ın turistik potansiyeline farklı bir perspektif katmaktadır. Bu doğal ve eğlenceli aktivite alanı, yerel halkın ve ziyaretçilerin keyifli vakit geçirebileceği bir nokta olarak öne çıkar.

4. Perge Antik Kenti

Kurşunlu Şelalesi‘ni ziyaret ettiğinizde, Perge Antik Kenti‘nin sadece 8 kilometre veya 15 dakikalık bir mesafede olduğunu unutmamanız önemlidir. Pamphyli uygarlığının önemli şehirlerinden biri olan Perge Antik Kenti, Aksu Nehri’nin yaklaşık 4 kilometre yakınında geniş bir ovaya kurulmuştur. Bu antik kent, günümüze kadar en iyi korunmuş stadyumlardan birine, Yunan-Roma tipi bir amfi tiyatroya ve görkemli bir Hellenistik giriş kapısına ev sahipliği yapmaktadır.

Perge Antik Kenti’nin sahip olduğu bu eşsiz özellikler, UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ne aday gösterilmesini haklı kılmaktadır. Antik dönem izlerini taşıyan bu kent, Türkiye’nin kültürel zenginliklerini yansıtan önemli noktalardan biridir. Perge’den çıkartılan birçok heykel, Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir ve müze ziyaretçilere bu antik kentin tarihini daha yakından tanıma fırsatı sunmaktadır.

Antalya Müzesi, Perge Antik Kenti’nden elde edilen tarihi eserleri bünyesinde barındırmakta olup, ziyaretçilere zengin bir kültürel deneyim sunar. Müzekart sahipleri, Antalya Müzesi’ni avantajlı bir şekilde gezebilirler. Perge Antik Kenti’nin kapıları yaz aylarında 08.00’de açılırken, kapanış saatleri yazın 19.00, kışın ise 17.00’de gerçekleşmektedir. Bu tarihî kent, ziyaretçilere antik dönemin izlerini modern zamanlarda keşfetme fırsatı sunmaktadır.

5. Antalya Müzesi

1922 yılında, Öğretmen Süleyman Fikri Erten tarafından 1. Dünya Savaşı sonrasında bölgeye gelen işgal güçlerinin yağmalamalarından kurtarılan tarihi eserlerin korunması amacıyla kurulan Antalya Müzesi, tarihî bir öneme sahiptir. Başlangıçta Kaleiçi’nde bulunan Alaaddin Camii ve daha sonra Yivli Camii’nde faaliyet gösteren müze, 1972 yılında bugünkü modern binasına taşınmıştır.

Müze, Antalya çevresinde bulunan üç antik kent olan Lykia, Pamphylia ve Pisidia’dan çıkan tüm tarihi eserleri bünyesinde barındırmaktadır. Özellikle Perge Antik Kenti’nden çıkarılan Roma Dönemi heykelleri, müzenin en değerli parçaları arasında yer almaktadır. Bu eserler, ziyaretçilere Anadolu’nun zengin arkeolojik geçmişini keşfetme fırsatı sunar.

Antalya Müzesi, 1988 yılında “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmüş, bu da müzenin uluslararası alanda tanınan bir kültür ve tarih mirası merkezi olduğunu göstermiştir. Eğer tarihe ve arkeolojiye ilgi duyuyorsanız, Antalya Müzesi’nin zengin koleksiyonunu keşfetmek için mutlaka ziyaret etmelisiniz.

6. Köprülü Kanyonu

Köprülü Kanyonu, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleriyle öne çıkan, Isparta’dan doğan Köprüçay’ın sularını taşıdığı ve Antalya’da Akdeniz’e döküldüğü muazzam bir kanyondur. Bu muazzam doğa harikası, yaz aylarında rafting gibi su sporları için oldukça elverişli olmasının yanı sıra, hiking, kamping, doğa yürüyüşleri gibi birçok doğa aktivitesine de ev sahipliği yapmaktadır.

Köprülü Kanyonu’nun öne çıkan özelliklerinden biri, içerisinden geçen Köprüçay üzerinde bulunan iki tarihi köprüdür. Bu köprüler, Roma Dönemi’ne ait olup, bölgenin tarihî mirasını günümüze taşımaktadır. Büyüklükleri açısından biri daha geniş olan bu köprüler, ziyaretçilere antik dönem mimarisini keşfetme fırsatı sunmaktadır.

Doğa severler için adeta bir cennet olan Köprülü Kanyonu, etkileyici manzaraları, berrak suları ve tarihi dokusuyla unutulmaz bir deneyim sunmaktadır. Rafting tutkunlarından tarih meraklılarına kadar herkesin ilgisini çeken bu doğal güzellik, Türkiye’nin öne çıkan turistik destinasyonlarından biridir.

7. Rafting

Antalya, sadece güzel plajları ve tarihi zenginlikleriyle değil aynı zamanda heyecan dolu doğa aktiviteleri ile de öne çıkan bir destinasyondur. Bu doğa aktivitelerinin arasında en dikkat çekeni ise şüphesiz Köprülü Kanyonu’nda gerçekleştirilen rafting turlarıdır. Antalya’nın coğrafi yapısı, rafting severlere eşsiz bir deneyim sunmak için oldukça elverişlidir.

Özellikle Köprülü Kanyonu ve Köprüçay, Türkiye’nin en popüler rafting destinasyonlarından biridir. 8-10 kişilik botlarla yapılan bu heyecan dolu aktivite, deneyimli rehberler eşliğinde gerçekleşir ve 14 kilometrelik bir parkuru kapsar. Yaklaşık olarak 2,5 saat süren bu rafting macerasında, katılımcılara gerekli ekipmanlar olan kask, kürek ve can yeleği firmalar tarafından temin edilir.

Rafting için en uygun aylar genellikle Temmuz, Ağustos ve Eylül’dür. Bölgede faaliyet gösteren birçok tur şirketi, ziyaretçilere rafting turları için çeşitli paketler sunmaktadır. Bu paketler genellikle ulaşım, rafting aktivitesi ve öğle yemeğini içerir. Ayrıca, rafting sonrasında Köprülü Kanyon’da alabalık keyfi yapmak da unutulmaz bir deneyimdir. Antalya’nın doğal güzellikleri içinde eğlenceli ve heyecan verici bir gün geçirmek isteyenler için rafting, vazgeçilmez bir aktivite haline gelmiştir.

8. Tazı Kanyonu

Mayıs 2017 tarihinde Hürriyet gazetesi tarafından “Yeni bir kanyon keşfedildi” başlığı ile duyurulan bu büyüleyici kanyon, uzun süre gözlerden uzak kalmış ve keşfedilmeyi beklemiştir. Antalya’nın doğal zenginlikleri içinde gizlenmiş bu dev kanyon, arabayla Köprülü Kanyon’a sadece 10-15 dakika uzaklıkta bulunuyor. Ancak, bu benzersiz doğa harikasının varlığını tahmin etmek oldukça zordu ve uzun süre fark edilemedi.

Bu kanyona ulaşmak için arabayı park ettikten sonra ormanın içindeki bir patikayı takip etmeniz gerekiyor. İlk bakışta patikayı bulmak belki de kolay olmayabilir, ancak biraz dikkatli bakış ve keşif ile doğanın içindeki bu gizli güzelliklere ulaşmak mümkündür. Yaklaşık 2 kilometrelik bir yürüyüşle ulaşılabilen bu kanyon, yolunuzun biraz yokuşlu olabileceği, ancak zorlu bir yürüyüş olmadığı bir patika ile çevrilidir.

Doğanın içindeki bu sakin ve keşfedilmemiş kanyon, doğa severler ve macera arayanlar için adeta bir cennet köşesidir. Zaman içinde daha fazla kişi tarafından keşfedilse de, hala doğanın bozulmamış güzelliklerini arayanlar için özel bir destinasyon olarak korunmaktadır.

9. Sapadere Kanyonu

Alanya‘nın eşsiz güzelliklere sahip doğa harikası kanyonu, karanlık bir vadinin içinden geçen ve 700 metre uzunluğundaki ahşap zeminli asma yol ile ulaşılabilen etkileyici bir destinasyondur. Bu muazzam kanyon, altından berrak nehir suyunun aktığı bir ortamı içinde barındırarak ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunar.

Kanyon boyunca takip edilen asma yol, ziyaretçilere şelalenin olduğu bölgeye kadar göz alıcı bir yolculuk sunar. Yol boyunca sizi karşılayacak olan buz gibi soğuk su havuzları, özellikle kanyonun en çarpıcı ve nefes kesici kısımlarını oluşturur. Bu havuzlarda serinlemenin yanı sıra, kanyonun doğal güzelliklerini doyasıya yaşama şansınız olacaktır. Bu nedenle, kanyona gitmeden önce mayo giymeniz önerilir.

Kanyonun girişinden başlayarak parkur boyunca çeşitli gözleme ve ızgara çeşitleri sunan noktalar bulunmaktadır. Bu noktalarda mola vererek enerji toplayabilir ve doğanın tadını çıkarabilirsiniz. Alanya’nın bu gizemli kanyonu, doğa severler ve macera arayanlar için vazgeçilmez bir destinasyon olma özelliğini korumaktadır.

10. Geyikbayırı’nda Tırmanış

Antalya’daki Geyikbayırı, Türkiye genelindeki en uygun kaya tırmanışı noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Toros Dağları’nın eteğinde konumlanan Geyikbayırı, dünya genelinden deneyimli tırmanışçıları ağırlayarak bir antrenman ve keşif merkezi haline gelmiştir. Bu bölge, özellikle kış aylarında Avrupa’nın en iyi üç, dünya genelinde ise en iyi 10 tırmanış destinasyonu arasında gösterilmektedir.

Geyikbayırı’nda farklı zorluk seviyelerine uygun birçok tırmanış parkuru bulunmaktadır. Kireçtaşından oluşan kaya yapısı, tırmanışçılara çeşitli eğim ve yükseklik seviyelerinde farklı zorlukları deneyimleme fırsatı sunar. Parkurların yükseklikleri 15 metreden 50 metreye kadar değişebilir, bu da başlangıç seviyesinden ileri seviyeye kadar tüm tırmanışçılara hitap eder.

Geyikbayırı’nda konaklama imkanları da bulunmaktadır. Rido Camping, tırmanma alanlarına ve plajlara yakın bir konumda bulunurken, wifi, duş ve çamaşırhane gibi olanaklar sunmaktadır. Diğer bir seçenek ise üç Alman işletmeci tarafından yönetilen JoSiTo Guesthouse and Camp’tir. Bu kampta da konforlu bir konaklama deneyimi yaşayabilirsiniz. Geyikbayırı, doğa ve tırmanış severler için unutulmaz bir destinasyondur.

11. Manavgat Şelalesi

Manavgat Nehri‘nin coşkulu sularının 4-5 metre yükseklikten muazzam bir şelale oluşturduğu Manavgat Şelalesi, Türkiye’nin en ünlü doğal güzelliklerinden biridir. İlkokul coğrafya derslerinden hatırlayabileceğiniz üzere, bu şelale sadece yüksekliği değil, aynı zamanda yarattığı etkileyici manzara ile de dikkat çeker. Şelalenin berrak ve buz gibi soğuk suları, ziyaretçilere benzersiz bir deneyim sunar.

Manavgat Şelalesi çevresinde, klasik bir şelale atmosferi içinde bulunan çeşitli tesisler mevcuttur. Bu alanlar arasında kafeterya, restoran, çay bahçesi, piknik ve kamp alanları bulunmaktadır. Nehirde rafting yapma olanağı da sunan şelale, doğa ile iç içe keyifli bir gün geçirmek isteyenleri cezbetmektedir. Ancak, Antalya’daki en iyi rafting deneyimi için önerilen yer yukarıda bahsedilen Köprülü Kanyon’dur.

Manavgat Şelalesi’ni ziyaret edenlerden alınan giriş ücreti ve otopark alanı için ayrıca bir ücret talep edilmektedir. Bu doğal güzellik, ziyaretçilerine serin suların huzurlu melodi eşliğinde unutulmaz bir gün geçirme fırsatı sunmaktadır.

12. Teleferik

Teleferik, doğayı etkilemesi nedeniyle ağaç katliamına sebep olabilir; bu durumu göz ardı etmemek önemlidir. Teleferik yapımı için belirlenen güzergahta bulunan ağaçların ve tesis alanının hazırlanması, teleferik projesinin bir parçası olarak gerçekleşir. Ancak, Antalya’daki popüler deneyimler arasında yer alan Tahtalı Dağı’na çıkış, teleferikle muazzam bir manzarayı görmek isteyenler için çekici bir seçenektir. Teleferikle yüksek rakımlı zirveye ulaşmak, Antalya’nın panoramik manzarasını kuşbakışı görmek anlamına gelir.

Antalya’da bulunan iki teleferikten biri Tünektepe, diğeri ise Olimpos Teleferik’tir. Bu iki teleferik arasında seçim yaparken, Tahtalı Dağı’na çıkış için Olimpos’u tercih etmek önerilir. Her iki teleferik de günlük olarak Beldibi, Göynük, Kemer, Kiriş, Çamyuva ve Tekirova’dan ulaşım sağlamaktadır. Ayrıca, Çarşamba ve Cumartesi günleri Kundu ve Antalya’dan teleferiğin sunduğu ulaşım hizmetinden faydalanmak mümkündür.

Zirvedeki tesis, akşam saat 19:00’a kadar açıktır ve içerisinde bir kafe bulunmaktadır. Ancak, unutulmamalıdır ki tesis içindeki fiyatlar genellikle standartların üzerindedir. Teleferik deneyimi ile Tahtalı Dağı’nın etkileyici manzarasının tadını çıkarmak isteyenler için keyifli bir seyahat olabilir.

13. Aspendos Antik Kenti

Antalya’nın Serik ilçesinde bulunan Aspendos Antik Kenti, MÖ 10. yüzyılda Akalar tarafından kurulmuş önemli bir antik yerleşimdir. Köprüçay Nehri’nin tepelerinde yer alan bu antik kent, Roma Dönemi’nde en parlak dönemini yaşamış ve günümüze kadar muazzam bir şekilde korunan Roma tiyatrosuyla öne çıkmaktadır. Aspendos Antik Tiyatrosu, 12.000 kişilik kapasitesi ve etkileyici mimarisiyle dikkat çeker ve özellikle Ağustos ortasından Eylül ortasına kadar çeşitli konser ve bale etkinliklerine ev sahipliği yapar.

Antik tiyatro, sadece bu muazzam yapı ile sınırlı değildir. Tiyatronun arkasında kalan alanda stadyum, agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası, su kemerleri, anıtsal tak, cadde, tapınak, hamam, sarnıçlar, dükkanlar gibi birçok yapı kalıntısı bulunmaktadır. Aspendos, Roma Dönemi’nden Bizans Dönemi’ne kadar varlığını sürdürmüş, Selçuklu Dönemi’nde ise kervansaray olarak kullanılmıştır. Ancak zamanla atıl kalmış ve 1930 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyaretiyle birlikte restore edilip tekrar ziyarete açılmıştır.

Aspendos Antik Kenti’ni ziyaret etmek isteyenler için müzekart geçerlidir. Ziyaret saatleri Nisan-Ekim ayları arasında 08.00-19.00, Kasım-Mart ayları arasında ise 08.00-17.00 olarak belirlenmiştir. Bu antik kent, tarih ve mimariye ilgi duyanların keyifli bir gezi rotası olabilir.

14. Likya Yolu

Kate Clow liderliğinde geliştirilen Likya Yolu, Fethiye’den başlayıp Antalya’ya kadar uzanan muazzam bir rota, toplamda 535 kilometrelik bir mesafeyi kapsamaktadır. Bu büyüleyici rota, Antalya şehrinin birçok bölgesinde etkileyici paftalarla kendini göstermekte; ancak Adrasan’da başlayan ve Musa Dağı’nı, Adrasan Ovası’nı aşarak Olimpos’ta son bulan 13 kilometrelik Adrasan-Olimpos paftası, günübirlik trekking yapmak isteyenler için oldukça popüler bir seçenek olarak öne çıkmaktadır.

Adrasan-Olimpos paftası, hem başlangıç noktası olan Adrasan’ın güzelliklerini hem de Olimpos’un eşsiz atmosferini içeren, doğa ile iç içe bir deneyim sunar. Ancak unutulmamalıdır ki Antalya’nın konaklama bölgelerine bağlı olarak trekking gruplarına katılabilir ve farklı parkurlar seçebilirsiniz. Bu esneklik, Likya Yolu’nun zengin doğal ve kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için harika bir fırsat sunar.

15. Patara Antik Kenti

Kaş‘a yaklaşık 40 kilometre mesafede bulunan Patara Antik Kenti, Likya Birliği’nin başkenti olarak tarih sahnesinde önemli bir rol oynamış bir şehirdir. Patara, Likya Birliği’nin toplantılarına ev sahipliği yapmış ve bu toplantıların kalıntıları, günümüzde ziyaretçilere görülebilecek durumda olan meclis binasında bulunmaktadır. Likya Birliği içinde altı şehirden biri olan Patara, tarih boyunca önemli bir merkez olmuş ve zengin bir kültürel mirasa sahiptir.

Patara Antik Kenti’nde görebileceğiniz eserler ve yeni kazı alanları için giriş ücreti alınmaktadır, ancak müze kart geçerlidir. Antik kent, haftanın her günü ziyaret edilebilir. 15 Nisan – 2 Ekim tarihleri arasında 08.00 – 19.00 saatleri arasında, 3 Ekim – 14 Nisan tarihleri arasında ise 08.00 – 17.00 saatleri arasında açıktır. Patara’nın tarihini keşfetmek isteyenler için bu antik kent, muazzam bir atmosfer sunmaktadır.

16. Termessos Antik Kenti

Güllük Dağı‘nın zirvesindeki geniş bir plato üzerine kurulu olan Termessos, Pisidya bölgesinin antik kentlerinden biridir. M.Ö. 333 yılında Büyük İskender’in başarısız kuşatmasına karşı direnişiyle ünlüdür, çünkü Termessoslular etkileyici bir savunma sergilemişlerdir. Kent, İskender’in ardından Ptolemaioslar döneminde kuşatılmış, ancak M.Ö. 71’de Roma Senatosu tarafından onaylanan belgelere göre, Termessos’un kendi iç işlerinde bağımsız bir yapıya sahip olduğu ve kendi yasalarını uyguladığı görülmektedir.

Ne yazık ki, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait Termessos’un durumu hakkında elimizde herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Türkiye’nin en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Termessos’a ziyaretçilerin giriş yapabilmek için ücret ödemeleri gerekmektedir. Müzekart sahipleri ise bu antik kenti ücretsiz ziyaret edebilirler. Termessos, tarih ve arkeoloji meraklıları için büyüleyici bir atmosfer sunan önemli bir antik kenttir.

17. Sandland

Antalya’nın Lara Sahili‘nde, sadece su ve kum kullanılarak ortaya çıkan devasa heykellerle dolu muazzam bir etkinlik olan Uluslararası Antalya Kum Heykel Festivali (Sandland), dünyanın en büyük kum heykel etkinlikleri arasında önemli bir yere sahiptir. Bu etkinlik, 10 bin metrekarelik geniş bir alanda ve 10 bin ton nehir kumu kullanılarak gerçekleştirilen, yüzlerce dev boyutlu kum heykelin sergilendiği açık hava bir müzedir. Aynı zamanda dünyanın dört bir yanından katılan birçok sanatçının eserlerini barındıran festival, kum heykel sanatının zenginliğini ve çeşitliliğini gözler önüne serer.

Her ne kadar bu muazzam eserlerin kalıcılığı sınırlı olsa da, festival süresince ziyaretçilere eşsiz bir sanat deneyimi yaşatır. Kum heykel sanatının doğasında yer alan geçicilik ve her şeyin bir gün yok olacağı felsefesini yansıtan bu eserler, özgünlükleri ve detaylarıyla büyüleyici bir atmosfer oluşturur. Festival süresince düzenlenen atölye çalışmaları, konserler ve video mapping gösterileri de etkinlikleri renklendirir. Ziyaretçilere 09.30-23.00 saatleri arasında açık olan festival, Müzekart sahiplerine %25 indirim imkanı sunar. Bu etkinlik, sanatın geçici ve eşsiz doğasını kutlayan bir platform olarak her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır.

18. Ormana Düğmeli Evler

Antalya’nın merkezinden yaklaşık 2,5 saatlik bir araba yolculuğuyla Toros Dağları‘na ulaşıp İbradı Ormana Köyü‘ne adım attığınızda, sizi büyüleyen “düğmeli evler”le karşılaşırsınız. Bu köy, yöreye özgü malzemeler kullanılarak inşa edilmiş tarihi evleriyle ünlüdür. Sedir ağacı ve taş gibi doğal malzemelerle yapılan bu evlerin en dikkat çekici özelliği, hiçbir çivi, harç ve çimento kullanılmadan inşa edilmiş olmalarıdır. Ayrıca evlerin iskeletinde kullanılan ahşabın dışarıda kalan kısımları, evin cephesine düğmeler gibi estetik bir görünüm kazandırmaktadır. Köy, kültür mirası statüsünde olup, 350 yıldan eski olan yaklaşık 300 düğmeli evi barındırmaktadır.

Bu benzersiz köyde gezinirken, yerel lezzetlerden oluşan bir köy kahvaltısı yapmayı ve odun ateşinde taş fırında pişirilen pideleri tatmayı ihmal etmemelisiniz. Ardından, dünyanın en büyük yeraltı gölü olan Altınbeşik Mağarası’nda botla bir gezi yaparak, mağaranın ihtişamını keşfetmeye yönelebilirsiniz. Bu doğal güzelliklerle bezenmiş köy ve mağara, doğa severlerin ve kültürel miraslara ilgi duyanların unutulmaz bir deneyim yaşayabileceği özel bir destinasyon olarak ön plana çıkar.

19. Sarıhacılar Köyü

Antalya’nın gizli kalmış güzelliklerinden biri olan Sarıhacılar Köyü, Ormana’ya 45 dakika mesafede ve 800 yıllık bir geçmişe sahip. Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan köy, son yıllarda Antalya’nın alternatif turizm destinasyonları arasında yabancı turistlerin ilgisini çeken önemli bir nokta haline gelmiştir. Sarıhacılar Köyü, özellikle düğmeli evlerin benzeri ahşap tavan süslemeleri ve 19. yüzyılda Osmanlı’daki ahşap mihrap geleneğinin önemli örneklerinden biri olan köy camisi ile tanınır.

Bu köy, Ormana’daki düğmeli evlerle benzer bir tarihi atmosfere sahiptir, ancak henüz geniş kitlelerce keşfedilmemiş bir huzur ve autenticite sunar. İbradı bölgesine yaptığınız bir ziyaret sırasında, İbradı Ormana’dan başlayıp Sarıhacılar Köyü’nü de içine alan bir gezi planlamak, bölgenin benzersiz kültürel ve tarihi zenginliklerini keşfetmek için harika bir fırsat olabilir.

Antalya’da Ne Yenir?

Antalya’nın Lezzet Durakları Antalya, geleneksel ve modern mekanlarıyla lezzet tutkunlarını ağırlar. İşte Antalya’nın gastronomi dünyasında öne çıkan mekanlardan bazıları:
Keşkek
Tahinli Piyaz
Topak Kızartma
Nohutlu Kelle Paça
Cive Yemeği
Tarator Kızartma
Hibeş
Kulaklı Çorba (Yüzük Çorbası)
Tahinli Kabak Tatlısı
Turunç Karpuç Reçeli
Fesleğenli Bamya Yemeği
Kabak Çiçeği Dolması
Haluşka
Tömeken Salatası
Sarı Burma Tatlısı
Hamur Dolması
Yanıksı Dondurma
Şiş Köfte
Kabuklu
Göleviz
İncir Kak
Ülübü Piyazı
Araka Yemeği
Bükme
Boğaça
Demir Tatlısı
Çiğirdik

Antalya’nın Lezzet Durakları Antalya, geleneksel ve modern mekanlarıyla lezzet tutkunlarını ağırlar. İşte Antalya’nın gastronomi dünyasında öne çıkan mekanlardan bazıları:

1. 7 Mehmet
2. Seraser Fine Dining Restaurant
3. Sazak Lara
4. Timo Kitchen
5. Aygün Restoran
6. Can Can Pizza & Pub
7. Vanilla Lounge
8. Yengeç Restaurant

Bu mekanlar, Antalya’nın zengin mutfağını en iyi şekilde yansıtan lezzetler sunan adreslerdir. Her biri kendine özgü konseptleri, özenle hazırlanan menüleri ve misafirperver atmosferleriyle öne çıkar.

 

Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak